Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (43)      Mart (140)      Şubat (116)      Ocak (138)

Tek Kişi Ortaklığı - FATİH AYDOĞAN

Tek Kişi Ortaklığı - FATİH AYDOĞAN

- Vedat Kitapçılık

Sayfa Sayısı
:  
328
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2012
ISBN NO
:  
9786054446476

630,00 TL











GİRİŞ Mevcut ekonomik düzende şirketler (özellikle sermaye şirketleri) gün¬lük yaşamın önemli bir parçasıdır. Çok zaman marketleri, mağazaları, banka¬ları işleten: doğalgaz, elektrik, su dağıtımını gerçekleştiren; ulaşım, iletişim, haberleşme hizmetlerini sunan hep şirketlerdir. Hukuk düzeninin bir ürünü olan şirkete, -tüzel kişilik sayesinde- ticarî işlemlerde bulunma, alacaklı-borçlu olma, dava etme ve edilme, malvarlığı sahibi olma imkânı tanınmıştır. Tek kişi ortaklığı da günlük hayata, ekonomi dünyasına hukuk düzeni ta¬rafından kazandırılmış, kabul edildiği ülkelerde büyük rağbet görmüştür. Bu yapıda, bir kişi, şirketin (ekonomik anlamda) tek sahibi, tek ortağı, tek yöne¬ticisi, tek temsilcisi, tek çalışanı, genel kurulu oluşturan tek kişisi; deyim ye¬rinde ise şirketin her şeyi olabilir. Bu çerçevede tek kişi ortaklığı; tek katılı¬mın, tek hâkimiyetin ve birçok kötüye kullanıma konu olabilecek farklı mal¬varlıklarının bir bileşimi olarak tarif edilebilir. Tek kişinin şirketteki bu konu¬muna rağmen, -tüzel kişilik nedeniyle- şirket ile onun kişisel malvarlığının net bir şekilde ayrılması, farklı kişiliklerin tesisi ve tanınması ise şarttır. Yine tüzel kişilik ve sınırlı sorumluluk nedeniyle tek ortak, şirketin borçlarından şahsen sorumlu değildir. Ortaklar arası bir iç denetim de mevcut değildir. Bu sebeple alacaklıların durumu da çok ortaklı şirketlerde olduğundan daha teh¬likelidir. "Hâkimiyet ile sorumluluk el ele yürür" kuralının istisnasını oluştu¬ran bu durumun açıklanması, bu bağlamda hukuk politikası bakımından bu yapının tercih edilmesinin sosyal, ekonomik ve hukukî nedenlerinin ortaya konulması gerekmektedir. Şirketler hukuku ve uygulamasında önemli bir yere sahip ve açıklan¬maya muhtaç olan "tek kişi ortaklığı"nın kavram ve kurum olarak tanıtılma¬sı, teorik olarak temellendirilmesi, tarihî gelişimi ve hukuk düzenlerince ka¬bul edilmesi süreci, içerdiği çelişkiler, eleştirilen yönleri, tercih edilme ne¬denleri, cevap verdiği ihtiyaçlar, niteliği, mevcut şirket tanımı ve unsurları karşısındaki yeri, yeni bir şirket türü olup olmadığı, şahıs şirketi-sermaye şirketi ayırımındaki yeri, benzer ve/veya alternatif kurum ve kavramlarla karşı¬laştırılması bu çalışmada inceleme konusu yapılmaktadır. Türk hukukunda yeni olduğunu söyleyebileceğimiz bu kurumun tanına-bilmesi içinse, önce şirket nedir? sorusu genel hatlarıyla cevaplandırılmalı, tarihî gelişimi içinde şirketin ekonomi, hukuk sistemi ve gündelik hayat için¬deki yeri tespit edilmeye çalışılmalıdır. Bu yapılınca tek kişi ortaklığı nedir? sorusu da belli ölçüde cevaplanmış olacaktır. Esasen bu çalışmada şirket ku¬rumunun incelenmesinin gerekliliğinin diğer bir nedeni de, tek kişi ortaklığı¬nı düzenleyen hukuk sistemlerinin çıkış noktası/gerekçeleridir. Özellikle kü¬çük ve orta ölçekli işletme faaliyetinin daha elverişli bir organizasyon yapısı içinde sürdürülebilmesi için hukuk sistemleri, -örneğin sınırlı sorumlu işlet¬me modeli yerine- en uygun yapı olarak şirket kurumunu benimsemişler ve bu kurum içinde tek kişilik şirkete hayat vermişlerdir. Bunun için de genel hatlarıyla da olsa şirketi tanımak gerekir. Bundan sonra yapılması gereken, neden çok kişi ile ortaklık kurmak mümkün iken ayrıca bir de tek kişiye bu imkânın tanınmak istendiğinin açıklanmasıdır. Bu sebeple şirket kurumuna duyulan ihtiyaç ve tercih nedenlerine çalışma içinde ayrıca yer verilmiştir. Ticaret şirketlerini, bu çerçevede tek kişi ortaklığını diğer yapılardan -meselâ sınırlı sorumlu işletme- ayıran temel unsurlardan ilki, tüzel kişiliğe sahip olmasıdır. Çok defa şirket (özellikle ticaret şirketleri) denilince tüzel ki¬şilikle otomatik bir bağlantı kurulmaktadır. Bu nedenle şirket nedir? sorusu¬nun yanında, tüzel kişiliğe de, genel hatları ile değinilmesi, tek kişi ortaklığı¬nın tüzel kişiliğe sahip olabilmesinin teorik temelinin araştırılması, konunun daha iyi anlaşılabilmesi için gerekli görülmüş, ilgili başlık altında açıklama¬larda bulunulmuştur. Tek kişi ortaklığının hukuk sistemlerinde benimsenmesinin gerekçeleri, deyim yerindeyse kanun koyucuların çıkış noktasının iyi tespit edilmesi de bu kurumla ilgili sorulara cevaplar bulunmasında lüzumludur. Bu gerekçeler de; yeni Türk Ticaret Kanunu′nda, diğer ülkeler kanun gerekçelerinde (Almanya gibi), Avrupa Birliği hukukunda bu konuda yapılan Yönergenin gerekçesin¬de, özellikle Alman hukukunda bu yapıyı yüzyıl önce kabul eden mahkeme kararlarında bulunabilecektir. Bu da, karşılaştırmalı hukukta ve YTK′da tek kişi ortaklığının ayrı bir bölümde ayrıntılı olarak incelenmesinin nedenidir. Karşılaştırmalı hukuk yöntemine başvurulmasının diğer bir gerekçesi de, ül¬kemizde yeni olan bu kurumla ilgili meselelerin sağlıklı ve gerçekçi bir biçimde çözümlenebimesine katkı sağlayacağı inancı ve diğer ülkelerde kaza¬nılan tecrübelerden yararlanmanın gerekli olduğu düşüncesidir. Ayrıca somut bazı meselelerde görüşümüzü desteklemek gayesiyle de karşılaştırmalı hukuk yönteminden yararlanılmıştır. Hukuk düzenlerince, faydalarına binaen kabul edilen bu ortaklık türünün kötüye kullanılmasını engelleme yolları, kötüye kullanma halinde mücadele yöntemleri de yine hukuk sistemleri tarafından tesis edilmelidir. Kanun koyu¬cular bir taraftan ekonomik nedenlerle bu yapıya hayat tanırken, diğer taraf¬tan bundan zarar görebilecek kişileri rahatlatnıalı, zarar görmelerini engelle¬yici mekanizmalar geliştirmelidir. Tek kişi ortaklığında ortaya çıkabilecek önemli sorunlardan biri de, ilgililerin, bu kapsamda şirket alacaklılarının, şir¬ket çalışanlarının ve kamunun nasıl korunacağı meselesidir. Belirtildiği üze¬re, şirkette menfaati korunması gereken kişiler şirket alacaklıları ve çalışan¬larından ibaret değildir. Şirket ilgililerinin korunması ile gerçekte kamunun genel menfaatinin korunması da sağlanmış olacaktır. Bu sebeplerle ve şirket içi denetim mekanizmalarının da yokluğu dikkate alındığında, tek kişi ortak¬lığında alacaklıların korunması, kötüye kullanmaların engellenmesi meselesi özel önem arz etmektedir. Bilindiği üzere, limited ve anonim şirketleri düzenleyen kuralları içeren Ticaret Kanunumuz, bu şirketlerin çok ortaklı yapısı dikkate alınarak oluştu¬rulmuştur ve yeni Türk Ticaret Kanunu ile de bu durum değişmemiştir. Doğ¬rudan tek kişi limited ya da anonim ortaklığı ile ilgili kanunî düzenlemelerin sayısının azlığı ve çok ortaklı şirketlere ilişkin hükümlerin uygun düştüğü öl¬çüde tek ortaklı şirketlere de uygulanacak olması, salt tek kişi ortaklığı için toptan özel bir düzenlemenin yokluğu bazı sorunlara yol açabilecek nitelikte¬dir. Bu nedenle tek kişi ortaklığında karşılaşılması muhtemel özel durumların ve sorunların incelenerek, bunlara çözüm önerileri getirilmesi de bu çalışma¬nın temel amaçlarından biridir. Tek kişi ortaklığına hangi kuralların, ne şekil¬de uygulanacağı, hangi kuralların uygulanmayacağı meselesinin çözümü ka¬nun koyucu tarafından, hukuk uygulayıcılarına; bu kapsamda hâkimlere, hu¬kuk öğretisine, avukatlara ve diğer ilgililere bırakılmıştır. Bu, sadece ülkemi¬ze mahsus bir durum olmayıp, Almanya, İngiltere gibi diğer birçok ülkede de aynı yöntem benimsenmiştir. Bu nedenle, tek kişi ortaklığı çalışmamızda sa¬dece teorik açıdan değil, uygulamada ortaya çıkabilecek sorunlar açısından da incelemeye alınarak, açıklanan çerçevede Türk hukukuna ve uygulaması¬na bir nebze de olsa katkıda bulunmaya çalışılacaktır. Bu amaçla tek kişi anonim ve limited ortaklığına mahsus haller/sorunlar çalışma kapsamına dahil edilmiştir. Çok ortaklı limited ve anonim şirketlere ilişkin düzenlemelerin tek kişi ortaklığına da uygulanacak olmasına rağmen, hiç bir şekilde tek kişi ortaklı¬ğında mevcut olmayacak kural ve kurumlar da bulunmaktadır. Örneğin azın¬lık haklan tek kişi ortaklığında bulunmaz. Bunun gibi tek kişi ortaklığında uygulanma imkânı bulunmayan diğer kural ve kurumlara da işaret edilmiştir. Bu açıklamalar çerçevesinde dört bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde; kavram ve kurum olarak tek kişi ortaklığı ele alınmış, olumlu ve olumsuz yönleri ortaya konulmuş, tek kişi ortaklığının türü, şahıs şirketi-ser-maye şirketi ayırımındaki yeri gibi konular incelenmiş, ayrıca tek kişi ortak¬lığının benzer ya da alternatif kurumlarla karşılaştırılması da bu bölümde ya¬pılmıştır. İkinci bölüm, karşılaştırmalı hukukta ve yeni Türk Ticaret Kanunu′nda tek kişi ortaklığına ayrılmış, üçüncü bölümde tek kişi ortaklığının kötüye kul¬lanılmasının engellenmesi ve alacaklıların korunması meselesi incelenmiş, dördüncü bölümde ise, tek kişi anonim ve limited ortaklıklarına mahsus hal¬ler ve sorunlar ele alındıktan sonra, sonuç bölümünde, vardığımız sonuçlar ve öneriler sıralanarak çalışmamız tamamlanmıştır. ONSOZ Tek Kişi Ortaklığı konulu doktora tezim, 09.02.2012 tarihinde, saygıdeğer Hocalarım Prof. Dr. Mehmet Helvacı, Prof. Dr. Abuzer Kendigelen, Prof. Dr. Arslan Kaya, Prof. Dr. Aydın Gülan ve Doç. Dr. Gül Okutan Nilsson′dan oluşan jüri heyeti önünde savunularak, oybirliği ile başarılı bulunmuştur. Tezlerin savu¬nulduğu gibi yayınlanması ilkesine uygun olarak, tashih amaçlı bazı düzeltmeler dışında, çalışma, savunulduğu gibi okuyucuların değerlendirmesine sunulmuştur. Bununla birlikte, 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu′nun bazı hükümle¬rinin, Kanun yürürlüğe girmeden önce, 6335 sayılı Kanunla değiştirildiğini, söz-konusu değişikliklerin de zorunlu olarak ilgili bölümlere işlenmiş olduğunu be¬lirtelim. Bir doktora tezinin yazılıp tamamlanmasında, akademik hayatın zorlu sü¬reçlerinin aşılmasında, sadece kişinin çalışmasının yeterli olmadığı, bir başarının ancak adaya destek olanların yardımıyla gerçekleşebildiği malumdur. Tek kişi ortaklığı konulu çalışmamın saygıdeğer jüri üyelerinin teveccühüy¬le kabul edilmiş olması, çalışmanın bir nebze de olsa Türk hukukuna, araştırma¬cılara ve uygulamacılara faydalı olacağı yönünde beni ümitlendirmiştir. Bu vesi¬leyle doktora tezini tamamlamış olmamın, ileride yürüteceğim bilimsel faaliyet¬ler için bir başlangıç olmasını temenni ederim. Çalışma uzun bir süreçte tamamlanabilmiştir. Bu süreçte, çalışmalarımın bir bölümünü Max Planck Enstitüsü′nde (Hamburg) sürdürebilmem, İstanbul Üni¬versitesi ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu′nun katkılarıyla olabilmiştir. Her iki güzide kurumumuz şahsında Devletimize olan şükran ve minnet duygularımı ifade etmek isterim. Ayrıca engin misafirperverliği ile ve¬rimli bir çalışma ortamı sağlayan Max Planck Enstitüsü yönetici ve çalışanlarına da teşekkürü borç bilirim. Sadece doktora tezinin tamamlanmasında değil, gerek tahsil hayatımın de¬vamında, gerek kişisel hayatımda yardımını, desteğini gördüğüm herkese teşek¬kür ve minnet borcum olduğunu biliyorum. Hepsini burada, ayrı ayrı, ismen say¬mam mümkün olmadığından, katkısı, desteği, yardımı olan herkese; aileme, ya¬kınlarıma, arkadaşlarıma, tüm öğretmen ve hocalarıma, çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyor, hepsini sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Burada özellikle anmam gereken kişilerin başında kıymetli Hocalarım gel¬mektedir. Hocalarımı takdir etmek, haddime olmadığı gibi, benim için bu müm¬kün de değildir. Bunun bilincinde olmakla kendilerine olan minnetimi ifade et¬mek isterim. Hocam Prof. Dr. Hüseyin Ülgen, İÜ. Hukuk Fakültesi′nin üçüncü sınıfında öğrenci olduğum günden bu yana, maddî ve manevî hiçbir desteğini esirgeme¬miş, hakettiğimi düşünmediğim bir teveccühte bulunmuş, her türlü açıdan yeti¬şebilmem için bilgisini, tecrübesini, cömertçe paylaşmış, kişiliğimin oluşmasın¬da, hayata bakışımda son derece etkili olmuştur. Emekli olarak Fakülte′den ayrıldıktan sonra da tezimin tamamlanması aşamalannı yakınen takip etmiştir. Hocam, mümkün olsa da katkılarınız için teşekkür edebilsem.. Lütfen hakkınızı helal ediniz. Hocam Prof. Dr. Ömer Teoman, sayısız yardımları yanında sadece doktora tez konusunu önermekle kalmamış, beni Almanca öğrenme konusunda gayret¬lendirerek, Alman öğretisinde yoğun bir şekilde incelenen tez konusundaki çok sayıdaki kaynağı anlayabilmemin, sorunlara çözüm bulabilmemin yolunu açmış¬tır. Hocam, emekli olarak Fakülte′den ayrıldıktan sonra da, ilgi ve alakasını esir¬gememiş, her daim tezim ve diğer çalışmalarımı takip etmiş, her türlü konuda yol göstermiştir. Hocam, lütfen şükranlarımı kabul ediniz. Hocam Prof. Dr. Mehmet Helvacı, daima yapıcı ve olumlu yaklaşımıyla, meselelere olumlu bakmayı/bakabilmeyi öğretmiş, sorunların sakin ve serin kan¬lı bir şekilde kolaylıkla çözülebileceğini göstermiş, hayat tecrübelerinden ve bil¬gisinden yararlanmama imkân tanımış, değerli eleştiri ve önerileriyle tezin nihaî halini almasında önemli katkılarda bulunmuştur. Hocam Prof. Dr. Abuzer Ken-digelen, bilimsel çalışmalardaki hassasiyeti ve titizliği ile, bilimsel araştırma ve yazım konularında çok şey öğretmiştir. Ayrıca tezime yönelik -tashih hatalarına varıncaya kadar- çok kıymetli eleştiri ve önerilerde bulunarak, düzeltmeler yapa¬rak tezin son halini almasında çok etkili olmuştur. Hocam Prof. Dr. Arslan Kaya gerek tezdeki hataların düzeltilmesinde, eksikliklerin giderilmesinde gerek fark¬lı alanlardaki bilimsel konuları anlamakta yardımını, yol göstericiliğini esirge¬memiştir. Hocalarım Prof. Dr. Aydın Gülan ve Doç. Dr. Gül Okutan Nilsson da çok değerli katkılarda bulundular. Sayın Hocam Gül Okutan Nilsson özellikle so¬mut bazı bölümlerin oluşmasında doğrudan katkı ve ektide bulunmuş, anılan ko¬nuları tartışma olanağı sunmuştur. Tez jürimde yer almamakla beraber daima ya¬pıcı tavırları ile yol gösterici tavsiye ve önerilerini esirgemeyen Hocam N. Füsun Nomer-Ertan′ı da burada anmam gerekiyor. Hocalarıma her şey için müteşekki¬rim. Bu çerçevede değerli ağabeylerim Yard. Doç. Dr. Alihan Aydın, Yard. Doç.Dr. Fatih Arıcı, Yard. Doç. Dr. Ali Paslı, Yard. Doç. Dr. Türkay Özdemir, kıymet¬li arkadaşlarım Dr. İlhan Yiğit, Dr. Ramazan Durgut, ve her yönden yükümüzü hafifleten değerli araştırma görevlisi arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim. Babam hukukçu olmamı çok arzulamış, beni bu yönde teşvik etmiş ve hu¬kuk fakültesine girmeye hak kazanmama çok sevinmişti. Doktora sevincimi ken¬disiyle paylaşamadım, ancak bu vesileyle kendisini rahmetle bir kere daha anı¬yorum. Herkes bilir ve kabul eder ki, annelerin hakkı ödenmez, onların yeri bam¬başkadır. Canım annemin ellerinden hürmetle öpüyor, hakkını helal etmesini te¬menni ediyorum. Ankara ve İstanbul′daki tüm aile üyelerimizi de burada anarak, madden manen her türlü destek, dua ve temennileri için kendilerine teşekkür edi¬yorum. Son olarak anmam gereken üç isim: Merve, Hatice, Mustafa Selim; sevgili eşim, canım kızım ve biricik oğlum. Uzun ve sıkıntılı olan bir süreçte, tüm sıkın¬tıları, kederlenmeleri, sarfedilen gayretleri birlikte yaşadık, çözümleri birlikte bulduk. Sizin desteğiniz ve fedakârlıklarınız olmasa bu çalışma tamamlanamaz-dı. Sağolun, varolun.. İyi ki varsınız... Dr. Fatih AYDOGAN (Temmuz 2012, İstanbul) İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BOLUM KAVRAM VE KURUM OLARAK TEK ORTAKLI ŞİRKET I. KAVRAM 5 A. Kavramsal Çelişki 5 B. Kavram Seçimi 13 II. KABUL EDİLME SÜRECİ - KABUL EDİLDİĞİ HUKUK ÇEVRELERİ 17 A. Tarihî Gelişim - Federal Almanya′da Kabulü 17 B. İngiltere′de Kabulü 24 C. Diğer Hukuk Çevrelerinde Kabulü 29 D. Türk Hukukunda Tek Kişi Ortaklığı 32 1. Anonim Şirketlerde 34 2. Limited Şirketlerde 37 3. Kollektif ve Komandit Şirketlerde 40 III. TEK KİŞİ ORTAKLIĞINA YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER - TERCİH EDİLME NEDENLERİ 42 A. Eleştiriler - Değerlendirme 42 1. Genel Olarak 42 2. Teorik Eleştiriler 43 3. Pratik Bir İhtiyaç Olmadığı Görüşü 46 4. Şirket Unvanı Nedeniyle Alacaklıların Zarara Uğratılacağı Endişesi 48 5. Yetki ve Sorumluluğun Birlikte Yürüyeceği (Yararlananın Sorumluluğu da Taşıması Gerektiği) İlkesine Aykırılık İddiası . . .50 6. Şirket Malvarlığı İle Şahsî Malvarlığın Ayrılmasının Güçlüğü . . .55 7. Kötüye Kullanma Aracı Olması Endişesi 56 8. Ortağın, Şirketin Ayrı Bir Tüzel Kişiliğe Sahip Olduğu Gerçeğini Algılayamaması 58 Tek Kişi Ortaklığının Tercih Edilmesinin Nedenleri 59 1. Genel Olarak Şirket (Anonim ya da Limited) Kurumuna Duyulan İhtiyaç 59 a. Genel Açıklama 59 b. Sınırlı Sorumluluk 61 c. Devredilebilir Pay - İşletme Faaliyetinin Devamlılığı 63 d. Malvarlığı Ayrılığının Sağlanması 66 e. Faaliyet Organizasyonu 68 f. İşletmeye Kaynak Sağlanması 69 g. Vergi Avantajları 69 h. İtibar Sağlaması 70 ı. Toplum Refahı Düşünceleri 71 2. Özellikle Tek Kişi Ortaklığının Tercihi Nedenleri 72 a. Genel Olarak 72 b. Şirket İhtilaflarından Kaçınma 72 c. Ekonomik Mülahazalar 76 d. "Diğer Ortaklar"a İhtiyaç Olmayan Durumlar 78 e. Bireysel Müteşebbislerin Fon Oluşturma Yeteneğinin Artması .79 f. Toplu Hukukî İşlemlere Konu Olma 79 g. Yüzde Yüz Katılımlı Yavru Şirketler Oluşturma 81 h. Yabancı Sermaye Yatırımlarında Şirket Türleri Arasındaki Rekabet 83 ı. Tek Kişi Ortaklığı Yapısına Özgü Tedbirlerin Alınmasının Kolaylaşması 84 i. Tek Kişi İşletmesinin Çok Ortaklı Bir Şirkete Dönüşmesi ... .85 k. Kültürel-Sosyal Yapı 85 1. Yasaklamaların Gerçekçi Olmaması (Fiilî Tek kişi Ortaklıklarının Mevcudiyeti) 86 IV. ŞİRKET TANIMI VE UNSURLARI BAKIMINDAN TEK KİŞİ ORTAKLIĞI, TEK KİŞİ ORTAKLIĞININ ANONİM YA DA LİMİTED ŞİRKET OLARAK KURULMASI VE TÜRÜ, KİŞİ ŞİKETLERİ - SERMAYE ŞİKETLERİ AYRIMINDA YERİ 89 A. Şirket Tanımı ve Unsurları Bakımından Tek Kişi Ortaklığı (Özellikle Sermaye Şirketleri Yönünden) 89 1. Genel Olarak 89 2. Tüzel Kişilik 91 3. Sınırlı Sorumluluk 95 4. Kişi Birliği 97 5. Sözleşme 98 6. Sermaye (Katılma) Payı 106 7. Ortak Amaç (Müşterek Gaye) 109 8. Affectio Societatis 111 9. Sonuç 112 B. Tek Kişi Ortaklığının Anonim ya da Limited Şirket Olarak Kurulması ve Türü 115 1. Tek Kişi Ortaklığının Anonim ya da Limited Şirket Şeklinde Kurulması - Kollektif Şirket Bakımından Değerlendirme 115 2. Tek Kişi Anonim ve Tek Kişi Limited Ortaklığının Türü 119 C. Tek Kişi Anonim ya da Limited Ortaklığının Kişi Şirketi - Sermaye Şirketi Ayrımındaki Yeri 121 V. TEK KİŞİ ANONİM ORTAKLIĞI OLARAK İKTİSADİ DEVLET TEŞEKKÜLLERİ 124 VI. TEK KİŞİ ORTAKLIĞININ BENZER YA DA SEÇENEK OLUŞTURAN KAVRAM VE KURUMLARLA İLİŞKİSİ 126 A. Genel Olarak 126 B. Tek Kişi ortaklığı - Ticarî İşletme (Tacir) 127 C. Tek Kişi Ortaklığı - Sınırlı Sorumlu İşletme Modeli 128 D. Tek Kişi Ortaklığı - Donatma İştiraki 136 E. Tek Kişi Ortaklığı - Vakıf 137 VII.ORTAKSIZ ŞİRKET 139 İKİNCİ BÖLÜM KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA VE YTK′DA TEK KİŞİ ORTAKLIĞI I. GENEL OLARAK 145 II. AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNDA TEK KİŞİ ORTAKLIĞI 146 A. Genel Açıklama 146 B. Yönergenin Amacı ve Gerekçeleri 147 C. Sınırlı Sorumlu İletme Modelini Seçme İmkânı 149 D. Yönergenin Uygulanacağı Şirket Türü 150 E. Alacaklıların Korunması 151 1. Bir Gerçek Kişinin Birden Fazla Şirketin Tek Ortağı Olması ya da Bir Tek Kişi Ortaklığının veya Diğer Bir Tüzel Kişinin, Bir Şirketin Tek Ortağı Olmasının Engellenebilmesi 151 2. Kamuya Açıklama Yükümlülüğü 156 3. Yazıhhk Şartı 158 a. Genel Kurul Kararlarında 158 b. Temsilde (Şirket ile Tek Ortak Arasında Yapılan Sözleşmeler) 158 III. ALMAN HUKUKUNDA TEK KİŞİ ORTAKLIĞI 161 A. Limited Şirketlere İlişkin Düzenlemeler 161 1. Kamuya Açıklama 162 2. Yazılı Olma Şartı - İşlem Yapma/Çifte Temsil Yasağı 163 3. Alacaklıların Korunması- Sermayenin Getirilmesi ve Korunması 166 B. Anonim Şirketlere İlişin Düzenlemeler 168 IV. YTK′DA TEK KİŞİ ORTAKLIĞI 170 A. Şirketin Tek Kişi Tarafından Kurulabilmesi ve Şirketin Tek Pay Sahipli Olduğunun Tescil ve İlanı Yükümlülüğü 172 1. Anonim Şirketlerde 172 2. Limited Şirketlerde 180 B. Tek Pay Sahibi İle Şirket Arasındaki İşlemlerin Yazılı Olması Şartı .181 1. Anonim Şirketlerde 181 2. Limited Şirketlerde 185 C. Tek Pay Sahibinin Genel Kurul Yerine Geçmesi ve Kararların Yazılı Olması Şartı 185 1. Anonim Şirketlerde 185 2. Limited Şirketlerde 191 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TEK KİŞİ ORTAKLIĞININ KÖTÜYE KULLANILMASININ ENGELLENMESİ (ALACAKLILARIN KORUNMASI) I. GENEL OLARAK 193 II. TEK KİŞİ ORTAKLIĞINDA ALACAKLILARI KORUYUCU İLKELER VE ÖZEL DÜZENLEMELER 196 A. Ayrılık İlkesi 196 B. Kamuya Açıklama İlkesi 198 C. Borçlanma Yasağı 200 III. TEK ORTAĞIN HUKUKÃ� SORUMLULUĞU 203 A. Tüzel Kişiliğin Gözardı Edilmesi Yoluyla Sorumluluk (Haftungsdurchgriff) 203 1. Genel Açıklama 203 2. Kural: Sınırlı Sorumluluk (Şirket Borçlarından Sorumlu Olmama) 204 3. İstisna: Şirket Borçlarından Sorumlu Olma - Tüzel Kişiliğin Gözardı Edildiği Haller 205 4. Tek Kişi Ortaklığında Durum - Görüşümüz 209 B. Hâkim Şirket/Hâkim Teşebbüs Sorumluluğu 211 1. Genel Açıklama 211 2. Hâkim Şirket/Teşebbüs - Bağlı Şirket 211 a. Hâkim Şirket 212 b. Hâkim Teşebbüs 214 c. Hâkim Teşebbüs/İşletme Sorumluluğuna Federal Almanya Örneği 220 3. YTK′da Hâkim Şirketin/Teşebbüsün Sorumluluğunun Esasları 226 4. Bildirim, Tescil ve İlân Yükümlülüğü 228 5. Güvenden Doğan Sorumluluk 229 C. Olgu Organ Sıfatıyla Sorumluluk 230 D. Tek Ortağı Sorumlu Tutmada Sadakat Yükümü ve Özel Bağlılık Görüşü 235 E. Yönetici Sıfatıyla Tek Ortağın Sorumluluğu 240 IV. CEZA HÜKÜMLERİ İLE ALACAKLIKLARIN KORUNMASI . .241 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TEK KİŞİ ANONİM VE LİMİTED ORTAKLIKLARINDA ÖZEL HÂLLER – SORUNLAR I. GENEL OLARAK 245 II. ÖN ŞİRKET MESELESİ 247 A. Genel Açıklama 247 B. Ön Şirketin Tanımı ve Hukukî Niteliği - Buna Bağlanan Sonuçlar . .247 C. Kuruluştan Önce Yapılan İşlemlerden ve Masraflardan Sorumluluk 258 III. TEK KİŞİ ANONİM ORTAKLIĞINDA DURUM 259 A. Genel Açıklama 259 B. Genel Hükümler 261 C. Kuruluş 261 D. Yönetim ve Temsil 264 E. Şirketin Kendi Paylarını İktisap veya Rehin Olarak Kabul Etmesi .269 F. Genel Kurul 269 G. Pay Sahibinin Genel Kurulla Bağlantılı Hakları 275 H. Genel Kurul Kararlarının Geçersizliği 280 I. Esas Sözleşme Değişiklikleri 282 İ. Pay ve Sermaye Koyma Borcu 283 iv. TEK KİŞİ LİMİTED ORTAKLIĞINDA DURUM 285 A. Genel Açıklama 285 B. Tanım 285 C. Kuruluş 285 D. Şirket Sözleşmesinin Değiştirilmesi 287 E. Ortakların Hak ve Borçları 287 F. Şirket Organları 288 G. Yönetim ve Temsil 290 F. Sona Erme ve Ayrılma 291 SONUÇ 293 KAYNAKÇA 307