Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Mayıs (31)      Nisan (73)      Mart (139)      Åžubat (116)

Roma Hukukunda Rehin Akti

Roma Hukukunda Rehin Akti



Sayfa Sayısı
:  
122
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2008
ISBN NO
:  
9789758400249

760,00 TL











ÖNSÖZ "Tempora mutantur et nos mutamur in Mis: Zaman deÄŸiÅŸir ve onunla birlikte biz de deÄŸiÅŸiriz". Evet, zaman deÄŸiÅŸir ve pek çok ÅŸeyi de deÄŸiÅŸtirir. Ama deÄŸiÅŸmeyen ÅŸeyler de vardır, Roma hukukunun modern hukuk sistemleri üzerindeki büyük etkisi gibi... Bugün Alman, Ä°sviçre ve Türk Özel Hukuk düzenlerinde geçerli normların büyük çoÄŸunluÄŸunun Roma hukuku kökenli olması da bunun bir kanıtıdır. Hukukta "pozitif normlar" ile "ilkeler" ayrı tutulmalıdır: Normlar belirli bir yaÅŸam ömrüne sahip iken, ilkeler kolay kolay ölmez; olsa olsa güncelle-nir. Günümüzde geçerli temel hukuk ilkelerinin ana yaÅŸam kaynağı ise muazzam ve muhteÅŸem Roma Hukukudur. Ne var ki, bugün ülkemizdeki hukuk öÄŸretiminde gittikçe ağırlık kazanan eÄŸilim, bu tarihsel ve reel gerçekle baÄŸdaÅŸmamakta; Roma Hukuku dersleri yetkili kurullarca bir yarıyıllık ders haline getirilmekte veya ders saatleri azaltılmaktadır. Bu vahim hatanın yarattığı en büyük olumsuzluk ise Özel Hukuk alanının temelini oluÅŸturan Medenî Hukuk biliminin taşıyıcı kolonlarını çürütmesidir. Gerçekten, yeterli kapsamda ve hakkıyla verilen bir Roma Hukuku eÄŸitimi, öÄŸrencinin Medenî Hukukun alt dallarını, özellikle Borçlar Hukukunu iyi anlamasını ve mantığım -daha güzel deyimle- "ruhunu" iyi kavramasını saÄŸlamaktaydı ve bu olgu, en çok Medenî Hukuk hocalarının iÅŸini kolaylaÅŸtırmaktaydı. Fakat maalesef bugün gelinen noktada eski dönemlerde geçerli olan bu büyük avantaj artık söz konusu deÄŸildir. Bugün "hukuk fakültesi mezunu" ile "hukukçu" kavramları arasında bir farklılık oluÅŸmuÅŸsa, hukukçuluk mesleÄŸi artık bir "sanat" olmaktan çıkmışsa bunda en önemli etkenlerden biri de Roma Hukukuna gereken önemin verilmemesidir. Bizleri karamsarlığa iten bu ortama raÄŸmen, hâlâ bazı "Roma Hukuku gönüllülerine de rastlanmıyor deÄŸil. BaÅŸak Karaman da bunlardan biridir. Kendisini, doÄŸum yerim ve halen deÄŸiÅŸmez yuvam olan Ä°stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde 20 hizmet yılımı tamamlayıp, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesine intisap ettiÄŸim zaman tanıdım. Önce lisansüstü dersle- rinde öÄŸrencim olarak, sonra da kendisinin içten talebi üzerine kabul ettiÄŸim yüksek lisans tez danışmanlığı görevini ifa vesilesiyle onunla çalışma imkânı buldum. Hazırladığı tez, gerek içerik, gerekse hacim itibariyle alışılmış yüksek lisans tezlerinin çoÄŸunu aÅŸmıştır ve yazarın çalışma ciddiyeti ve yoÄŸun emeÄŸi, jüri tarafından da takdirle karşılanmıştır. Roma hukuku alanında çalışma yapan birisi için Ä°talyancaya hâkim olmak, kanaatimce hem bir zorunluluktur ve hem de büyük bir avantajdır. BaÅŸak Karaman da bu avantajı en iyi biçimde deÄŸerlendirmiÅŸtir. Tezin en çarpıcı yönü ise, Roma hukuku ile yürürlükteki Türk hukuku arasındaki baÄŸlantının baÅŸarıyla kurulup, meselelerin bu iki sistem açısından karşılaÅŸtırmalı olarak ele alınmasıdır. Åžu sıralar doktora tezi çalışmaları sebebiyle Roma′da bulunan genç meslek-daşımı bu baÅŸarısından ve ülkemizdeki Roma Hukuku literatürüne saÄŸladığı deÄŸerli katkıdan dolayı yürekten kutluyorum. BaÅŸak Karaman′a çalışması esnasında destek olan ve yetiÅŸmesine ÅŸimdiden katkı saÄŸlayan Roma hukukçusu meslekdaÅŸlarıma da emek ve özverileri için tezin danışmanı ve bir hoca olarak teÅŸekkür ediyorum. Prof. Dr. Nami Barlas ÇıraÄŸan, 28 Mayıs 2008 GÄ°RÄ°Åž I. SUNUÅž Roma hukukunun, modern hukuklara, bilhassa özel hukuk açısından katkısı oldukça büyüktür. Ancak hukukun yapılanmasında siyasî, sosyal ve ekonomik etkenler belirleyicidir. BilindiÄŸi gibi Roma hukuku da, çeÅŸitli evrelerden geçerek ÅŸekillenmiÅŸ ve bu durum, incelenen hukukî kurumların yapısını dönemlere göre farklı ÅŸekillerde etkilemiÅŸtir. Bu nedenle Roma hukukuna, hukuk tarihi açısından az da olsa deÄŸinmek çalışmamızın gidiÅŸatının kavranmasında yardımcı olacaktır. Her ÅŸeyden önce belirtmemiz gerekir ki Roma tarihinin dönemlerinin belirlenmesinde, kesin ve aksi iddia edilemeyecek bir düzenlemenin söz konusu olduÄŸu söylenemez. Bununla birlikte genel kabul gören görüÅŸe göre; Roma hukuk tarihi, dört ayrı döneme ayrılarak incelenmektedir. Bunlar sırasıyla eski dönem, klasik öncesi dönem, klasik dönem ve klasik sonrası dönemdir. Eski dönem, Roma′nm kuruluÅŸundan (M.O. 754 veya 753) Liciniae Sex-tiae kanunlarının çıkarıldığı M.Ö. 367′ye kadar devam eden süreçtir. Bu düzenlemeyle sınıflar arası eÅŸitlik bir anlamda saÄŸlanmış, artık pleblerin de consul olarak seçilmelerinin ve diÄŸer magistralık makamlarında bulunmalarının yolu açılmıştır. Bu devir, hem krallık dönemi hem de cumhuriyet döneminin bir kısmım içine alır. Klasik öncesi dönem, M.Ö. 367′den Augustus′un ilk princeps yetkilerini kazandığı M.Ö. 27′ye kadar devam eder. Bu süreç, Roma devletinde cumhuriyet dönemidir. Nitekim cumhuriyet kurumları geliÅŸip en parlak düzeye ulaşırlar. Ancak klasik öncesi dönemin ikinci safhasında, cumhuriyet kurumlarının krize girdiÄŸi görülür. Klasik dönemde siyasî idare, artık princeps′tedir. Bu safha, M.Ö. 27′den M.S. 3. yüzyıla kadar sürmüÅŸtür. Roma vatandaÅŸlarına uygulanan hukuk (iı/s çivile), kavimler hukuku (ius gentium) vepraetor′lar tarafından geliÅŸtirilen hukuk (ius honorarium) tabakalarına princeps′in faaliyetlerinin de eklenmesiyle, Roma hukuku geliÅŸimini sürdürmeye devam etmiÅŸtir. Klasik dönem, Roma′nm hukuk ilmî açısından en parlak dönemidir. M.S. 212′de Cara- calla′mn Constitutio Antoniniana ile, imparatorluÄŸun sınırları içinde yaÅŸayan herkese vatandaÅŸlık vermesi ile Roma hukuku bir nevi evrensellik kazanmıştır. Klasik sonrası dönem M.S. 3 yüzyıldan, imparator Iustinianus′nn ölümüme yani M.S. 565′e kadar uzanır. Bu süreçte, imparatorluk içinde kamusal yapılanmalara yönelik karşıklıklar görülür ve "Romahlık" daha az etkin hale gelir. Ä°mparatorluk doÄŸu ve batı olmak üzere ikiye bölünür ve Hıristiyan dini, klasik kurumları etkisi altına alır. Ancak klasik sonrası dönemde her ne kadar hukuk ilmi açısından geliÅŸim oldukça az olsa da, Roma hukukuna ait elimize geçen en önemli eser olan Corpus Iuris Civilis, bu devre aittir. Ä°nceleme konumuz olan rehin akti de, farklı dönemlerde deÄŸiÅŸik özelliklere sahip olmuÅŸtur. Bu özellikler; aktin konusu, tarafların sorumluluÄŸu ve aktin taraflarının sahip olduÄŸu hukukî korunma yollarını etkilemiÅŸtir. Bunun yanında bir diÄŸer önemli nokta da, Romalıların teminata bakış açılarmdaki deÄŸiÅŸimdir. Nitekim Roma hukuku açısından teminat denilince akla ilk gelen ÅŸahsî teminattı, yoksa aynî teminat deÄŸil. Ä°leride de deÄŸineceÄŸimiz gibi, Roma′da borçlu, nezum muamelesinin kaldırılmasına kadar olan safhada, borcundan ÅŸahsı ile sorumlu idi. Åžahıs üzerinde icra usulünün söz konusu olduÄŸu bir durumda, tarafların aynî teminata ihtiyaç duymbması doÄŸaldı. Bu açıdan Romalıların aynî teminata ihtiyaç duymaları ve bunu saÄŸlamak için çeÅŸitli hukukî kurumları geliÅŸtirmeleri, zaman içinde olmuÅŸtur. Nitekim rehin aktinin tarihi kökenlerine deÄŸinirken inceleyeceÄŸimiz alacaklı olan tarafa mülkiyetin geçmesini gerektiren fiducia cum creditore, yani alacaklı ile yapılan inançlı akit; yerini önce zilyedliÄŸin alacaklıya geçmesinin zorunlu olduÄŸu pignus datum′a yani rehin aktine bırakmış ve daha sonra zilyedliÄŸin geçmesinin gerekli olmadığı ve sadece anlaÅŸmanın yeterli olduÄŸu pignus conventum ya da diÄŸer adı ile hypotheca uygulanmaya baÅŸlamıştır. II. ÇALIÅžMANIN AMACI Yukarıda deÄŸinilen noktalara uygun olarak çalışmamızın amacı, aynî teminata ihtiyaç duyulması ve buna paralel olarak geliÅŸen hukukî kurumlar ve özellikle rehin aktinin Roma hukukundaki kökenlerini ve esaslarını belirlemek olacaktır. Nitekim rehin akti, her ne kadar önceleri hukukî korumadan yoksun bir ÅŸekilde ortaya çıkmış ise de; zamanla, öncelikle praeforlarm faaliyetleri dolayısıyla savunulmaya baÅŸlanmış ve daha sonraları aynî akitler arasında ele alınması söz konusu olmuÅŸtur. Ancak unutulmamalıdır ki, rehin akti ile bir aynî hak oluÅŸtuÄŸunun kabulü de zaman gerektirmiÅŸtir. Sonraki dönemlerde ise, rehin aktinin, yine ÅŸekilsiz olarak gerçekleÅŸen ancak tarafların anlaÅŸmasının yeterli gören rehin anlaÅŸmasından önemli bir farkı kalmamıştır. Nitekim rehin akti ile zilyedliÄŸin geçirilmesi, sadece alacaklının kendini daha fazla güvende hissetmesi için kullanılmaya baÅŸlanmıştı. Tarafların, artık çok daha kolay uygulama imkanı olan rehin anlaÅŸmasına, bir diÄŸer adı ile hypotheca′ya baÅŸvurmalarına daha sık rastlanmaktaydı. Bununla birlikte, rehin akti ve rehin anlaÅŸması ya da diÄŸer adı ile ipotek arasında kavram kargaÅŸası yaÅŸanmaya devam etmektedir. Rehin akti ve rehin anlaÅŸması açısından ele alman fark; rehin akti ile zilyedliÄŸin rehinli alacaklıya geçtiÄŸi, buna karşılık rehin anlaÅŸmasının zilyedliÄŸin geçmesini gerektirmeden, sadece basit bir anlaÅŸma (conventio) ile meydana gelmesi olarak belirlenmektedir. Oysa aralarında bunun dışında da çok önemli farklar bulunmaktadır. Bizim çalışmamızın amacı, borçlar hukuku alanına iliÅŸkin sonuçlar ile baÄŸlı kalmaya çalışarak bir aynî akit olan pignus datum′u deÄŸerlendirmektir. Türk hukuku ile yapılan kıyaslama ise, belirli sınırda kalacaktır. Nitekim Romalılar açısından mallara yönelik yapılan ayınm, çok daha sonraları taşınır ve taşınmazlar olarak önem kazanmıştır. Roma hukukundaki aslî yaklaşım, malları res mancipi ve res nec mancipi olarak sınıflandırmaktır. Oysa Roma′da her türlü akit için geçerli olan bu ayırım, bizim hukukumuza uzaktır. Türk hukuku ve diÄŸer modern hukuklarda eÅŸyanın taşınmaz olması, ona ayn bir önem verilmesine neden olmuÅŸtur. Åžu halde, genel bir ifade ile bizim hukukumuzdaki teslim ÅŸartlı menkul rehni, Roma hukukunda rehin akti olarak, hem taşınırlar hem de taşınmazlar açısından uygulama alanı bulmaktadır. III. Ä°NCELEME PLANI VE KONUNUN SINIRLANDIRILMASI Çalışmamız üç ana bölümden ve sonuç kısmından oluÅŸacaktır. Ä°lk bölümde rehin aktinin tanımından yola çıkarak öncelikle, Roma akitler sistemi içindeki yerine, aktin ortaya çıkış sebeplerine ve amacına deÄŸinilmiÅŸ ve tarihi geliÅŸimi saptanmıştır. Bunun devamında r"ehin aktinin oluÅŸumu, konusu ve kapsamı ele alınmış ve son kısımda ise, rehin akti ve anlaÅŸması arasındaki farka deÄŸinilmiÅŸtir. Ä°kinci bölümde ise aktin hükümleri, önce tarafların hak ve borçlarına yönelik açıklamalar yapılarak; sonrasında ise rehin alan ve rehin verenin sorumlulukları ve söz konusu akitten doÄŸan davalar ele alınarak incelenmiÅŸtir. Üçüncü bölüm rehin aktinin sona ermesine ayrılmıştır. Aktin sona erme sebepleri çeÅŸitli ihtimaller göz önüne alınarak açıklandıktan sonra, Türk hukukundaki rehinle, genel bir bakış açısıyla sınırlı kalınarak, kıyaslama yapılmıştır. Sonuç bölümünde, konuya iliÅŸkin genel gözlemelerimiz ve çalışmanın sonucunda tespit ettiÄŸimiz önemli noktalar yer almaktadır. Konumuzu borçlar hukuku alanı ile sınırlı tutmayı ve eÅŸya hukuku alanında rehni çalışmanın kapsamı dışında bırakmayı amaçladık. Ancak unutulmamalıdır ki, her ne kadar rehin akti ve anlaÅŸması farklı hukukî iliÅŸkilere yol açsalar da, bir madalyonun iki yüzünü andırmaktadırlar. Dolayısı ile karşılaÅŸtırma yapıldığında, eÅŸya hukuku anlamında rehne deÄŸinmemek olası deÄŸildir. Ancak yapılan açıklamalar, genel bir bilgi verilmesinden öteye gitmeyecektir. Ä°ÇÄ°NDEKÄ°LER KISALTMALAR XIII YARARLANILAN ESERLER XV YARARLANILAN KAYNAKLAR XX I. Roma Hukuku Kaynakları XX II. Yardımcı Kaynaklar XX GÄ°RÄ°Åž 1 I. SunuÅŸ 1 II. Çalışmanın Amacı 2 III. Ä°nceleme Planı ve Konunun Sınırlandırılması 3 Birinci Bölüm ROMA HUKUKUNDA REHÄ°N AJKTÄ°NÄ°N (PIGNUS DATUM) NÄ°TELENDÄ°RÄ°LMESÄ° VE OLUÅžUMU I. Roma Hukukunda Borç Kaynakları ve Rehin Aktinin Yeri 5 1. Roma Hukukunda Borç DoÄŸuran Kaynaklara Genel Bakış 5 2. Akitlerden DoÄŸan Borçlar (Obligatio ex contractus) 7 a) Akit {Contractus) Kavramı 7 b) Akitlerin Sınıflandırılması 9 c) Aynî Akit {Contractus realis) Kavramı 11 d) Aynî Aktin OluÅŸumu 14 e) Rehin Aktinin Bir Aynî Akit Olması x 15 II. Roma Hukukunda Rehin Aktinin Tanımı ve Hukukî NiteliÄŸi 17 1. Rehin Aktinin Tanımı 17 2. Rehin Aktinin Hukukî NiteliÄŸi 18 III. Roma Hukukunda Rehin Aktinin Amaç ve Fonksiyonu 23 IV. Roma Hukukunda Rehin Aktinin Tarihsel Kökenleri 25 1. Legis actıo per pıgnorıs capıonem 26 2. Alacaklı ile Yapılan Ä°nançlı Akit {Fiducia cum creditore) 27 a) Alacaklı ile Yapılan Ä°nançlı Aktin Hukukî NiteliÄŸi ve Meydana Gelmesi 30 aa) Alacaklı ile Yapılan Ä°nançlı Aktin Hukukî NiteliÄŸi 30 X ~ Ä°çindekiler bb) Alacaklı ile Yapılan Ä°nançlı Aktin OluÅŸumu 31 aaa) Ä°nanç AnlaÅŸması (Pactum fiduciae) 31 bbb) Devir Muamelesi 33 b) Alacaklı ile Yapılan Ä°nançlı Aktin Konusu 34 c) Alacaklı ile Yapılan Ä°nançlı Akitle Teminat Altına Alman AlacaÄŸa Yönelik Problemler 35 d) Alacaklı ile Yapılan Ä°nançlı Akitten DoÄŸan Haklar ve Borçlar 36 aa) Ä°nanılanın Hak ve Borçları 36 bb) Ä°nananın Hak ve Borçları 45 e) Alacaklı ile Yapılan Ä°nançlı Akitten DoÄŸan Davalar ve Sorumluluk . . . .47 aa) Ä°nançlı Akitten DoÄŸan ve Ä°nanılana Karşı Açılan Dava (Actio fiduciae directa) 47 bb) Ä°nançlı Akitten DoÄŸan ve Ä°nanana Karşı Açılan Dava (Actio fiduciae contraria) 48 f) Alacaklı ile Yapılan Ä°nançlı Aktin Uygulamasının Sona Ermesi 50 V. Roma Hukukunda Rehin Aktinin OluÅŸumu 51 1. Tarafların AnlaÅŸması (Consensus) 52 2. ZilyedliÄŸin Devri (Traditio possessionis) 53 VI. Rehin Aktinin Tarafları 54 1. Rehin Alan 54 2. Rehin Veren 56 VII. Rehin Aktinin Konusu 58 VIII. Rehin Aktinden DoÄŸan Borç Ä°liÅŸkisinin Özellikleri 59 1. Esas Borç Ä°liÅŸkisinin Rehin Akti Üzerindeki Etkisi 59 2. Rehinden Aktinden Kaynaklanan Borç Ä°liÅŸkisinin BölünmezliÄŸi 60 IX. Rehin Aktinin Kapsamı 61 X. Rehin Akti ve Ä°poteÄŸin (Hypothecalpignus conventum) KarşılaÅŸtırılması 63 Ä°kinci Bölüm ROMA HUKUKUNDA REHÄ°N AKTÄ°NÄ°N HÜKÜMLERÄ° I. Tarafların Rehin Aktinden {Pignus datum) DoÄŸan Hak ve Borçları . .65 1. Rehin Alanın Rehin Aktinden DoÄŸan Hak ve Borçlan 65 a) Rehin Alanın Rehin Aktinden DoÄŸan Hakları 65 aa) Borç Muaccel Olmadan Önce 66 aaa) Züyed Olma Hakkı (lus possidendi) 66 bbb) Semereleri Ä°ktisap Hakkı (lus fruendi) 67 bb) Borç Muaccel Olduktan Sonra 68 aaa) Satış Hakkı (lus vendendi ya da distrahendi) 68 bbb) Rehin Alanın Lex Commissoria Sebebi ile Rehinli Malın Mülkiyetini Kazanması 70 ccc) Hapis Hakkı (lus retentıonis) 73 II. III. IV. b) Rehin Alanın Rehin Akünden DoÄŸan Borçlan 74 aa) Borç Muaccel Olmadan Önce 74 aaa) Rehinli Malın Kullanılamaması 74 bb) Borç Muaccel Olduktan Sonra 75 aaa) Rehin Konusunun ZilyedliÄŸinin Rehin Verene Ä°adesi 75 bbb) Superfluum′un Rehin Verene Ä°adesi 76 2. Rehin Verenin Rehin Aktinden DoÄŸan Hak ve Borçları 76 a) Rehin Verenin Rehin Aktinden DoÄŸan Hakları 77 aa) Rehinli Malın ZilyedliÄŸinin Ä°adesini Talep Hakkı 77 bb) Rehin Verenin Rehinli Malın Semerelerine Ä°liÅŸkin Haklan 77 cc) Superfluum′u Talep Hakkı 78 b) Rehin Verenin Rehin Aktinden DoÄŸan Borçları 79 Rehin Akti Sebebi Ä°le Tarafların SorumluluÄŸu 80 1. Rehin Alanın Rehin Aktinden DoÄŸan SorumluluÄŸu 80 2. Rehin Verenin Rehin Aktinden Dolayı SorumluluÄŸu 83 Zapttan (Evictio) DoÄŸan Sorumluluk 84 Rehin Aktinden DoÄŸan Davalar ve DiÄŸer Himaye Araçları 85 1. Interdictum′lar 85 2. Rehin Aktinden DoÄŸan Åžahsî Dava (Actio pigneraticia in personam) . . . .87 a) Rehin Alana Karşı Açılan Dava (Actio pigneraticia directa) 88 b) Rehin Verene Karşı Açılan Dava (Actio pigneraticia contraria) 91 Üçüncü Bölüm ROMA HUKUKUNDA REHÄ°N AKTÄ°NÄ°N SONA ERMESÄ° VE REHÄ°N AKTÄ°NE Ä°LÄ°ÅžKÄ°N ESASLARININ TÜRK HUKUKUNA YANSIMASI I. Rehin Aktinin Sona Ermesi 93 1. Rehin Aktinin Sona Ermesinin Rehinle Teminat Altına Alınan Borcun Sona Ermesinin Bir Sonucu OlduÄŸu Durumlar 94 a) Borcun Ä°fası (Solutio) 94 b) Borcun Yenilenmesi (Novatio) r.95 c) ibra (Acceptılatıo) 96 d) Yemin (lusiurandum) 97 e) Borcun Talep EdilmeyeceÄŸine Yönelik Yapılan AnlaÅŸma (Pactum de non petendo) 98 2. Rehin Aktinin Asıl Borçtan Ayrı Bağımsız Bir Borç Olarak Sona Ermesi 100 a) Yeni Bir Teminat Verilmesi 100 b) Teminat Olarak Gösterilen Malın Telef Olması 101 c) BirleÅŸme (Confusio) Sebebi ile Sona Erme 101 d) Rehin Konusu Malın Vasiyetname ile Rehin Verene Bırakılması . . .102 e) Rehin Aktinin Dava Sırasında Sona Ermesi 102 f) Alacaklının Ä°zni ile Rehinli Malın Satılması 103 g) Rehinli Malın Rehin Verene Ä°ade Edilmesi 103 h) Rehinli Malın Alacaklı Tarafından Satılması 104 i) Rehinli Alacaklının Rehinli Mal Üzerindeki ZilyedliÄŸini ve Rehinli Malı Elinde Bulunduran Üçüncü KiÅŸiden Talep Yetkisini Kaybetmesi 104 j) Uzun Zaman Defî {Praescrıptio longi temporıs) 104 II. Rehin Aktinin Sona Ermesinin Sonuçları 105 1. Rehin Alan Açısından 106 2. Rehin Veren Açısından 106 III. Roma Hukukundaki Rehin Aktinin Türk Hukuku ile Genel Olarak KarşılaÅŸtırılması 107 1. Teminata Bakış Açısı 107 2. Mal Ayırımı Farkı 107 3. Roma Hukukundaki Rehin Akti Esaslarının Türk Hukukuna Yansıması 109 a) Taşınmaz Rehni Açısından 109 b) Taşınır Rehni Açısından 110 aa) Taşınır Rehnine Yönelik Genel Ä°lkeler ve Bu Ä°lkelerin Roma Hukuku Açısından DeÄŸerlendirilmesi 110 aaa) Fertlik Ä°lkesi 111 bbb) Teslim Ä°lkesi ve Kamuya Açıklık Prensibi 111 ccc) Teminatın BölünmezliÄŸi 112 ddd) Güvenin Korunması Prensibi 113 eee) Belirlilik Prensibi 114 fff) Öncelik Prensibi (Prior tempore potior iure) 114 bb) Teslime BaÄŸlı Rehnin ve Roma Hukukunda Rehin Aktinin KuruluÅŸlarının Genel Olarak KarşılaÅŸtırılması 115 cc) Rehin Alan ve Rehin Verenin Sahip Oldukları Haklar ve Borçlar Açısından Türk ve Roma Hukukunun Genel Olarak KarşılaÅŸtırılması 116 dd) Teslime BaÄŸlı Rehin Hakkının ve Roma Hukukunda Rehin Aktinin Sona Ermelerinin Genel Olarak KarşılaÅŸtırılması . . . .119 SONUÇ 121