Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (68)      Mart (140)      Şubat (116)      Ocak (138)

Osmanlıdan Günümüze Tapu ve EMVAL-İ METRUKE

Osmanlıdan Günümüze Tapu ve EMVAL-İ METRUKE



Sayfa Sayısı
:  
169
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2014
ISBN NO
:  
9786051462622

160,00 TL









ÖNSÖZ     Mülkiyet hakkı ihlalleri ülkemizde sıkça rastlanan ve neredeyse olağan hale gelmiş bir uygulamadır. AİHM’ye bireysel başvuru hakkının tanınmasından sonra Türkiye aleyhine dava açılan ülkeler arasında liderdir. Bu davaların büyük çoğunluğunu ise mülkiyet hakkı ihlalleri oluşturmaktadır.
  Bu ihlallerin önde gelenleri ise kamulaştırmadan el koyma ve orman davalarıdır. 2004 yılına kadar kamulaştımasız el koyma nedeniyle onbirlerce tapu, sahiplerine hiçbir bedel ödenmeden iptal edilmiştir. AİHM’ye açılan davalar sebebiyle Türkiye yeni düzenlemeler yapmak zorunda kalmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında Osmanlı’dan gelen geleneğin etkisiyle orman yapılacak alanlar kamulaştırılırken 1945 yılından itibaren -ormanda tapu olmaz- gerekçesiyle hiçbir bedel ödenmeden onbirlerce tapu iptal edilmiştir. Yine AİHM’nin, açılan davalar sebebiyle Türkiye’yi mahkum etmesi sonucu geçen yıldan itibaren Yargıtay görüş değiştirmek zorunda kalmış ve orman yapılmak suretiyle tapuları iptal edilenlere tazminat ödenmesine başlanmış bulunmaktadır.
  Önümüzdeki en büyük mülkiyet ihlallerinden biri olan ve hala çözülmeyen bir başka düzenleme ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun öngördüğü 10 yıllık hak düşürücü süredir. Kadastro yapılırken mevcut tapuların güncellenmesi en önemli zorunluluk iken tapular gerekçesiz olarak güncellenmeden, taşınmazlar malik olmayan kişiler adına veya Maliye Hazinesi adına tescil edilmiştir. Öğretide de kabul edildiği gibi bu kanun bir tasfiye kanunu olup sayısız tapu bu şekilde tasfiye edilerek iptal edilmiştir.
  Bu konuda ülkemizin alacağı daha çok mesafe vardır. Son yıllarda uygulanmaya başlanan torba kanunu düzenlemelerine son dakika ilaveleri yapılmak suretiyle, tartışılmadan birçok ihlale imza atılmaktadır. Nitekim kamuoyunda Alkol Yasası olarak bilinen kanuna bir madde eklenerek 1956 yılından bu yana yapılan tüm usulsüz kamulaştırma işlemlerine geçerlilik sağlanmış, yapılmayan tebliğatlar yapılmış ve geçerli kabul edilmiştir.
  Tüm bu ihlallerle yıllarca mücadele eden ve her dönem, her türlü ihlale tanık olmuş bir hukukçu olarak emvali metruke olarak adlandırılan tasfiye kanunlarını ve uygulanış şeklini gördüğümüzde biz bile hayretler içerisinde kaldık. Özellikle gayr-ı müslüm şahıslara ait taşınmazlar kural olarak metruk mal sahibi ise kaçak ve yitik kişi kabul edilmiş aksini ispat ise hukukun evrensel prensiplerine aykırı olarak bu kişilere yüklenmiş ve mallarına el konulmuştur.
  Emvali metruke denince, tüm devlet kurumları, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve hatta hukukun önünü açması ve yargı ve yürütmeye yön göstermesi gereken üniversitelerin dahi duymadım, görmedim, bilmiyorum şeklinde hareket etmesi anlaşılır gibi değildir.
  Kanunlar, kararnameler ve idari uygulamalar emvali metruke sözkonusu, olunca hiçbir evrensel hukuk normu dikkate almamıştır. Ağırlıklı olarak gayr-ı müslüm kişilerin ait olan, fakat bunun yanında tüm diğer etnik köken ve dine mensup kişilerinde aralarında bulunduğu diğer tapu sahiplerinin mallarına hukukun hiçbir kuralı dikkate alınmaksızın el konulmuştur.
  Hatta bununla da kalmayıp kişileri ve olayları tek tek inceleyip karar vermek yerine toptancı bir mantıkla hareket edilmiştir. Bir köyde Ermeni yaşıyorsa o köydeki tüm kişiler kaçak kabul edilmiş ve tümünün malına el konulmuştur. Bu husus birçok Yargıtay kararında, açıkça karara mesnet ve gerekçe oluşturmuştur.
  Yine özellikle İstanbul da onbirlerce kişinin tapusu, metruk mal denilerek, sahibi kaçak denilerek, kendisi Türk vatandaşı olsa bile dedesi kaçak denilerek hiçbir araştırma yapılmadan iptal edilmiştir. Emvali metruke kanunları zaten hukukun temel ilkelerine aykırı iken, gerek Yargıtay ve gerekse Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü bu kapsamı inanılmaz şekilde genişleterek uygulamışlardır. Lozan Anlaşmasının kabulünden sonra ülkeden ayrılan kişilerin mallarına el konulamayacağı kesin olarak kabul edilmişken bu kurala dahi uyulmamıştır.
  Uygulamanın içinde yer alan bir hukukçu olarak müşahade ettiğimiz husus mülkiyet hakları ihlallerinin azaltılması ve yeni düzenlemeler getirilerek son verilmesi genellikle AİHM kararları ve Avrupa Birliğinin ilerleme raporları sonucunda olmuştur. Dünyaca tanınan ve önemli bir dini kurumun başında bulunan bir din adamı Suriyedeki olayların ülkemize sıçraması konusunda endişelerimizi gördüğünde kendisinden emin şekilde -Türkiye’de olmaz Türkiye Avrupa Birliğine üye olma yolunda ilerleyen bir ülkedir- şeklinde verdiği cevap hayli düşündürücüdür.
  Mülkiyet ihlallerinin AİHM kararlarıyla düzeltilmesi ülkemize çok daha pahalıya malolmakta ve ayrıca devlete olan güveni de oldukça sarsmaktadır. Gerek emvali metruke ve gerekse kadastro kanunlarıyla yapılan ihlallere bir an önce hiçbir zorlama olmadan son vermeliyiz. Bu hem itibarımızı artırır ve hem de bize daha ucuza mal olur.
    İÇİNDEKİLER    
  • I. BÖLÜM
 
  • OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE TAPU
  • 1--OSMANLI TAPUSU - SENED-İ HAKANİ-3
  • 2--TAPULAMA VE KADASTRO MEVZUATINA KRONOLOJİK BAKIŞ-3
  • 3--TAPULARIN GEÇERLİLİĞİ-7
  •  
  •  
  • II. BÖLÜM
 
  • EMVAL-İ METRUKE
  • 1--İLGİLİ KANUNLAR-11
  • a)-1331 TARİHLİ 2303 SAYILI KANUN-11
  • b)-2343 SAYILI NİZAMNAME-12
  • c)-333 SAYILI KANUN-13
  • d)-GAYRIMENKUL EMVALİN TAPUYA RAPTINA İLİŞKİN KANUN-14
  • 2--YÜRÜRLÜK SORUNU-15
  • 3--UYGULANAN TASFİYE USULÜ-15
  • 4--TASFİYE EDİLMEYEN MALLARIN DURUMU-16
  • a)-TBMM TEFSİR KARARI-20
  • b)-ANAYASA MAHKEMESİ KARARI-22
  • 5--TAŞINMAZLARIN MÜLKİYETİ NE ZAMAN GEÇER-25
  • a)-OLAĞAN ZAMANAŞIMI-25
  • b)-OLAĞANÜSTÜ ZAMANAŞIMI-26
  • c)-KAMULAŞTIRMASIZ EL KOYMA-27
  • 6--YASAL DÜZENLEMELER, YARGISAL İÇTİHATLAR VE DOKTRİN GÖRÜŞÜ-28
 
  • III. BÖLÜM
 
  • KADASTRO
  • A)-KADASTRO-37
  • 1--KADASTRO NEDİR-37
  • 2--KADASTRO TESPİT USULÜ-37
  • 3--KADASTRO YOLUYLA YOLSUZ TESCİL-40
  • a)-YARGITAY AÇISINDAN-41
  • b)-ANAYASA MAHKEMESİ AÇISINDAN-45
  • c)-DOKTRİN GÖRÜŞÜ-48
  • 4--YOLSUZ TESCİLİN MÜLKİYET ÜZERİNDEKİ ETKİSİ-49
  • 5--KADASTRO TUTANAKLARININ KESİNLEŞMESİ HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE-50
  • 6--İPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNU-54
  • 7--SONUÇ-54
  • B)-MAHLULİYET KARARI-58
  • 1--İLGİLİ MEVZUAT-58
  • 2--İADE YÜKÜMLÜLÜĞÜ-59
  • 3--YARGITAY KARARLARI-60
  • C)-GAİPLİK KARARI-63
  • D)-LOZAN ANDLAŞMASINDAN SONRAKİ DURUM-65
   
  • EKLER
 
  • -EMVAL-İ METRUKE MEVZUATININ TEMELİNİ OLUŞTURAN 14 EYLÜL 1331 GÜN VE 2303 SAYILI KANUN’UN ORJİNAL METNİ-70
  • -2303 SAYILI KANUNUN UYGULAMA ESASLARINI DÜZENLEYEN NİZAMNAME’NİN ORJİNAL METNİ-77
  • -İADE KARARNAMESİNİN ORJİNAL METNİ-86
  • EK-1-96
  • No. 351 - Diğer Yerlere Nakledilen Şahısların Malları, Borçları ve Metruk Matlubatı/Talepleri Hakkında Geçici Kanun
  • EK-2-100
  • No. 370 - Diğer Yerlere Nakledilen Şahısların ve Malları, Borçlar ve Geride Terk Edip İstediklerine İlişkin 17 Zilkade 1333 Tarihli Geçici Kanunun Uygulanması Hakkında Nizamname
  • EK-3-108
  • No: 333 - Ahar Mahallere Nakledilen Eşhasın Emval ve Düyun ve Matlubatı Metrukesı Hakkındaki 17 Zilkade 1333 ve 13 Eylül 1331 Tarihli Kanunu Muvakkatin Bazı Mevaddı ile 20 Nisan 1338 Tarihli Emvali Metruke Kanununu Muaddil Kanun
  • EK-4-111
  • No. 1331 - Mübadil, Gayri Mübadil, Muhacir Vesaireye Kanunlarına Tevfikan Tefviz veya Adiyen Tahsis Olunan Gayrimenkul Emvalin Tapuya Raptına Dair Kanun
  • EK-5-114
  • No: 334 - Diğer Yerlere Nakledilmiş Olan Şahısların 17 Zilkade 1333 Tarihli Kararname Gereği Tasfiyeye Tabi Tutulan Mallar Hakkında Kararname
  • EK-6-124
  • No. 4796 - Mübadele ve Teffiz İşlerinin Kesin Tasfiyesi Hakkında Kanun
  • EK-7-128
  • EK-8-144
  • EK-9-151
  • EK-10-158