Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Mart (135)      Şubat (116)      Ocak (139)      Aralık (134)

Hukuk Dünyasında Doğmayan Halk Oylaması ( Oylamanın Dürüstlüğü ve Ahlakiliği İlkesinin Çiğnenmesi )

Hukuk Dünyasında Doğmayan Halk Oylaması ( Oylamanın Dürüstlüğü ve Ahlakiliği İlkesinin Çiğnenmesi )



Sayfa Sayısı
:  
92
Kitap Ölçüleri
:  
16*24
Basım Yılı
:  
2018
ISBN NO
:  
9789755339108

264,38 TL









Eğer ben bir hukukçuysam, ilkin yalın ve “genel” bir uyarıda bulunmak zorundayım.

 

Devlet hukuka dayanmazsa, insanı köleleştirmeye yönelir, hızla yaşlanır (progeria) ve ölümcül “devlet yetmezliği” hastalığına yakalanır. Böyle bir devleti ayakta tutan biricik güç, artık kaba güçtür.

 

Kaba güç ile meşruluk arasındaki ilişki ters orantılıdır. Kaba güç arttıkça meşruluk azalır ve gittikçe yok olur, devleti de tüketir. Çünkü kaba güç, ölümcüldür.

 

Buna karşılık devlet, eğer biricik efendi olarak gerçekten yalnızca ve yalnızca hukuku tanımış, hukukun üstün olduğunu içselleştirmişse, o ülkede her insan özgürdür; devlet bireylere hiçbir görüşü ve inancı dayatmaz, dayatamaz. Hukuksal ve ölçülü güç ile meşruluk arasındaki ilişki her zaman doğru orantılıdır.

 

Bu nedenlerle demokraside devletin dokunduğu her şey hukuka dönüşür. Demokraside “çok hukuk, az devlet” ilkesi, devletin meşruluğunun, dolayısıyla gücünün temelidir. Bu temelde gelişen meşruluk kat-sayısı arttıkça devlet güç ve güven kazanır, devleşir.

 

Hukukçu, hukuka boyun eğmek, bir başka anlatımla yasalardaki soyut hukuk düzgülerinin somut olayda nasıl uygulanacağı konusunda “hu-kukun dediğini söylemek” (juris dictio), dile getirmek zorundadır. Hukukçu, siyasal eğilimlere, ideolojilere, duygulara göre değil, ne pahasına olursa olsun, yalnızca hukuka göre görüş belirtir. Özellikle de yargıç, kendi ya da şunun bunun davasının sözcüsü değil, salt hukukun sözcüsüdür.  

 

Ben de bunu yapmaya çalıştım.

 

Prof. Dr. iur. Sami SELÇUK