Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (68)      Mart (140)      Şubat (116)      Ocak (138)

Anonim Ortaklıkta Fiili Organ YAĞIZ KAAN SEKBAN

Anonim Ortaklıkta Fiili Organ YAĞIZ KAAN SEKBAN

- Vedat Kitapçılık

Sayfa Sayısı
:  
330
Kitap Ölçüleri
:  
16*24
Basım Yılı
:  
2022
ISBN NO
:  
9786257421256

5,0 / 5 Derecelendirme (1 Oylama)
630,00 TL











 

Esasen bu çalışma, sempozyumda sunulmuş bir tebliğe yönelik hazırlanan makalenin genişletilmiş halidir. Anonim ortaklıkta fiili organa yönelik çalışma yapma ihtiyacı, Türkiye’de spesifik olarak “fiili organ” kavramının herhangi bir teze konu edilmemiş olması ve uygulamada, özellikle de Yargıtay kararlarında, kavramın irdelenmemiş ve ilkesel olarak kavrama ilişkin bir karar verilmemiş olmasıdır. Konunun seçimi Tekinalp’in “Yeni Hukuk” isimli kitabın okunması sırasında olmuştur. “İdol”üm Tekinalp’in de belirttiği üzere memleketimizde yüksek mahkemeler fiili organa yönelik ilkesel nitelikte bir karar vermiş değildir. Oysaki İsviçre’de Federal Mahkeme kavrama birçok kararında yer vermiş, kavramı tanımış, irdelemiş ve şekillendirmiştir. Bu çalışma esasen Federal Mahkeme’nin kararları ekseninde İsviçre-Türk hukukunda “fiili organ” kavramının incelenmesine, tanımını, sınırlarını, uygulanabilirliğini tespit etmeye, MK, BK ve TK hükümlerinin fiili organa teşmiline yöneliktir. Memleketimizde “fiili organ” kavramına yönelik Yargıtay’ın tam anlamıyla inceleme ve irdeleme yapmamış olmasını Yargıtay’ın eksikliği olarak görmemek gerekir. Nitekim yüksek mahkeme, “perdenin aralanması” teorisine yönelik verdiği kararlarında yeni açılımlara hoşgörülü olduğunu göstermiş ve “olması gereken” hukuku uygulamıştır. Kuşkusuz “fiili organ” kavramına yönelik de bir dava açılmış ve temyize kadar gelinmiş olduğunda Yargıtay, “fiili organ” kavramını tanıyacak ve gerçek sorumlu “olması gereken”leri sorumlu kılacaktır. Temennim “fiili organ”a yönelik davaların açılması ve olması gereken hukukun uygulanmasıdır. Bu çalışmanın yazımına Haziran ayında başlanmış olup eser yaklaşık olarak üç ayda hazırlanmıştır. Bu acelenin sebebi kavramın bir an önce Türk hukukunda uygulanabilirliğini sağlamış olmak ve ilk olabilmektir. “İdol”üm Tekinalp’in gerçek bir bilimadamının, “çiğnenmemiş topraklar”da çalışmış olması gerektiğine yönelik görüşü hala daha aklımda yer etmektedir. Dolayısıyla bu eser, Türk hukukunda spesifik olarak incelenmeyen ancak yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna yönelik çalışmalarda yüzeysel olarak değinilen, bununla beraber uygulamada henüz rol almamış bir kavramın Türk öğretisinde ve içtihatlarda uygulanabilirliğini sağlamayı hedeflemekle beraber “ilk” olmak niteliğine de sahiptir. Cenap Şahabettin’in belirttiği üzere “fikirlerimin kölesi değil sahibiyim dolayısıyla onları değiştirebilirim”. Bu esere yönelik olarak her türlü görüş, ve düşüncelerinizi lütfen esirgemeyin

 Hatta tenkitlerinizi dahi lütfen bana iletiniz. Bu yöndeki her türlü düşüncenizi bana “yksekban61@gmail.com” adresinden iletebilirsiniz. Öncelikle her türlü bilimsel katkısıyla beraber “fiili organ” kavramının incelenmesi ihtiyacının tarafımdan hissedilmesini sağlayan keza her türlü bilimsel problemlerde katkılarını esirgemeyen (kanaatimce bu ismin herhangi bir unvana ihtiyacı yoktur) Ünal TEKİNALP’e teşekkür borçluyum. Diğer taraftan “anonim ortaklıklarda yöneticilerin sorumluluğu” hususunda engin bilgilere sahip olan, sorulan her soruyu tereddütsüz cevaplandıran, hiçbir zaman bir hukuki problemin çözümlenmesinde yardımlarını esirgemeyen, hukuki bilgisi kadar engin babacanlığa da sahip olan Prof. Dr. Ersin ÇAMOĞLU hocama teşekkür ederim. Keza ölçülemez hukuki bilgisinin ve analitik zekasının yanında hoşgörüsü, saygısı ve alçak gönüllülüğü ile de hoca olarak kendisini sevdiren, hukuki bilgisiyle açtığı ufkun yanında anılarıyla da bizleri şevklendiren ve “bilim” aşkına, gerçek bir ”bilimadamı” olmaya yönlendiren, her türlü ihtiyaçta yardımını katiyen esirgemeyen Prof. Dr. Hüseyin ÜLGEN hocama teşekkür ederim. Öte yandan kendisini sıklıkla rahatsız etmek mecburiyetinde kaldığım ancak alçakgönüllülüğü sayesinde hiçbir zaman geri çevirmeyen, hukuki her türlü probleme yönelik olarak bilgisi ve görüşlerini paylaşan, “kibir” denen kavramdan oldukça uzak olan ve “hoşgörü” kavramının adeta tecessüm ettiği kimse olarak her türlü yardımı karşısında Prof. Dr. Tekin MEMİŞ hocama teşekkür ederim. Kitabın yazımındaki teşvikleri kadar birçok kitaba erişimimi de sağlayan, bu eserin yazılması bakımından her zaman şevklendiren ve yardımcı olan pek değerli ağabeyim Vedat CARBAŞ’a müteşekkirim. Kitabın kapağı için zaman ve emek sarf eden sanatçı Murat Ece’ye, mizanpaj ve özellikle de paragraf numaralarında oldukça uğraştırdığım ancak her daim hoşgörü ve sabırla sanatını icra etmekten imtina etmeyen Gülgonca ÇARPIK’a teşekkürü borç bilirim. Bu önsözü yazmak çok önemli bir güne nasip oldu. Büyük zaferimiz 30 Ağustos günü yazılan bu önsözde günün anlam ve önemine binaen öncelikle Gazi Paşa’ya, İsmet Paşa’ya, Fevzi Paşa’ya ve saymakla bitmeyecek daha nicelerine saygı ve şükranlarımı ifade etmeliyim. Bu kitap M. Kemal ATATÜRK’e ithaf edilmiştir. Türk hukuk öğretisine ve içtihatlara, bilimsel bir katkısı olmak dileğiyle..

Yağız K. SEKBAN 30 Ağustos 2022 İstanbul