Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Mart (135)      Şubat (116)      Ocak (139)      Aralık (134)

Uygulamadan Örnek Hükümlerle Ağır Ceza Suçları ( 2 Cilt Takım )

Uygulamadan Örnek Hükümlerle Ağır Ceza Suçları ( 2 Cilt Takım )



Sayfa Sayısı
:  
2210
Kitap Ölçüleri
:  
16*24
Basım Yılı
:  
2018
ISBN NO
:  
9786050503012

1.750,00 TL









Ağır Ceza Mahkemesi görevine giren suçlar 68 ayrı başlık altında incelenmeye çalışılmıştır. Sulh Ceza Mahkemeleri’nin de kaldırılmış olması, Asliye Ceza Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren suç sayısını daha da artırmıştır. İstisnai göreve sahip olan Ağır Ceza Mahkemeleri daha fazla istisnai nitelik kazanmıştır.

Suç sayısı kadar suç niteliklerinde de belirgin bir farklılık söz konusudur. Ağır Ceza Mahkemesi görevi kapsamına giren suçlarda suç tipi sayısının azalması kadar uygulamada karşılaşılan suç tipleri de azalmıştır. Dolandırıcılık, cinsel suçlar, uyuşturucu madde ticareti, kasten öldürme suçları uygulamada sıklıkla karşılaşılan suçlar olarak kalmıştır. Bu suç tiplerinden cinsel suçlar ve dolandırıcılık suçlarının pek çok halde Asliye Ceza Mahkemesi görevi kapsamında olduğu unutulmamalıdır.

İspat ve sübut konusunda değerlendirme kıstasları oldukça yüksektir. Bir çan eğrisi oluşturmak gerekirse, eğrinin en üst kısmında kasten öldürme ve uyuşturucu madde ticareti suçları, en alt kısmında ise cinsel suçların bulunduğu söylenebilir.

Ağır Ceza Mahkemesi görevine giren Dördüncü Kısım, “Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler” başlığı altında, “Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar” başlıklı Dördüncü Bölüm’de ve “Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar” başlıklı Beşinci bölümde düzenlenen suç tiplerinin genel olarak 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ve dolayısıyla mehazı olan 1889 Toscana projesinden çok farklı olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. Bu durum ulusal ve uluslararası hukuktaki gelişmelerin bu suçlara fazlaca yansımadığını düşündürmektedir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 1966 Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, 1984 İşkence ve Her Türlü Zalimane Davranışlara Karşı Sözleşme hükümlerinin ve bu temel sözleşmelerle güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin, basın ve ifade özgürlüklerinin değerlendirilmemiş, suç ve cezaların kanuniliği, şahsiliği ilkeleri ihmal edilmiştir. Kavram ve kapsamı belirsiz pek çok kavrama suç tipleri arasında yer verilmiştir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun sadeleştirme ve kriminal suçlar dışındaki suçları kanunun kapsamı dışında bırakma çalışmaları, Ağır Ceza Suçları açısından tam karşılığını bulmamıştır. Pek çok suç, uygulamada karşılaşılmayan, muğlak kavramlarla ifade edilen niteliktedir. Bir kısım suçların ise başka yasalarla da koruma altına alınan değerleri hüküm altığını görmek mümkündür. Kanunlar ihtilâfına ilişkin genel kanun/özel kanun; önceki kanun/sonraki kanun ihtilâflarına göre çözümlenmesi gereken karmaşanın sonradan yapılan değişiklerle daha da karmaşık hale geldiğini söylemek gerekir.

Uygulamada karşılaşılmayan suç tiplerinin Türk Ceza Kanunu kapsamından çıkartılması gerekirse ayrı bir yasa ile düzenlenmesi, bir kısmı Asliye Ceza’nın görevi kapsamında bulunan suç tiplerinde tam bir görevli mahkeme düzenleme yapılması, örneğin dolandırıcılık suçlarına yalnız Ağır Ceza Mahkemesi’nin bakması gibi düzenlemeler işlevselliği artıracaktır.

İtiraz ile Ağır Ceza Mahkemesi görevine giren işlemlerin ise muhakeme görevlerini daha sağlıklı hale getirmek açısından ayrı bir merciye örneğin “İtiraz Mahkemesi” olarak görevlendirilecek bir merci ile çözümlenmesi yargı mercilerini rahatlatacaktır.

Yargıtay kararlarında kalitenin artırılması açısından üye niteliklerinin artırılması, örneğin merkezi bir sınavla ya da yine mesleğe ilk giriş sınavı olan adli yargı hakim adaylığı sınavı ile belirlenmeleri, tetkik hakimi alımında daha titiz davranılması, düzenli aralıklarla belli her daire görev kapsamında yer alan suç tipleri açısından ortak kriterler belirlenerek bunun duyurulması, Türkiye genelinde mahkeme uygulamalarında örnek karar ve uygulamaların belirlenerek duyurulması gibi hususlar değerlendirilmelidir. (Sonuç'tan)