Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Mart (135)      Åžubat (116)      Ocak (139)      Aralık (134)

İNSAN HAKLARI AVRUPA SÖZLEŞMESİ 2. CİLT ( İHAS 8,9,10,11,12,13,14 Ek Protokol 1-1,1-2,1-3 Maddeler )

İNSAN HAKLARI AVRUPA SÖZLEŞMESİ 2. CİLT ( İHAS 8,9,10,11,12,13,14 Ek Protokol 1-1,1-2,1-3 Maddeler )



Sayfa Sayısı
:  
904
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2013
ISBN NO
:  
9786054847068

900,00 TL












Osman DoÄŸru,

1959'da doÄŸdu. 1983 yılında Ä°stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi"nden mezun oldu. 1986 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde araÅŸtırma görevlisi olarak çalışmaya baÅŸladı. Aynı üniversitede 2000 yılında doçent, 2006 yılında profesör oldu. Halen aynı üniversitede Ä°nsan Hakları Anabilim Dalı öÄŸretim üyesidir. 1992 yılında "27 Mayıs Rejimi" adlı çalışmasıyla kamu hukuku doktoru unvanını aldıktan sonra uluslararası insan hakları hukuku alanında çalışmaya baÅŸladı. Özellikle Ä°nsan Hakları Avrupa SözleÅŸme 'nin yorumlanması ve uygulanması üzerine yayınlar yapmakta ve insan hakları hukuku dersleri vermektedir. Ayrıca Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ä°nsan Hakları Hukuku Projesi web sayfasının (http://ihami.anadolu.edu.tr) kurucusu ve akademik editörüdür.

Dr. Atilla Nalbant,

1965 yılında Malatya'da doÄŸdu. Galatasaray Lisesini (1984), Ä°Ü. Hukuk Fakültesini (1988) bitirdi. 1996 yılında Kamu Hukuku doktoru oldu. 1989-1997 yılları arasında MÜ. Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalında öÄŸretim üyesi olarak görev yaptı. 1997'den 1998 yılına kadar insan Hakları Avrupa Komisyonu 'nda görev yaptı. 1998 'den bu yana ise, Ä°nsan Hakları Avrupa Mahkemesi 'nde hukukçu ve yönetici (2006'dan buyana) olarak çalışmaktadır.



 


BÄ°RKAÇ NOT

"Ä°nsan Haklan Avrupa SözleÅŸmesi: Açıklama ve Önemli Kararlar" baÅŸlıklı kita­bın ikinci cildini okuyuculara sunuyoruz. Kitabın ilk cildinde, Ä°nsan Haklan Avrupa SözleÅŸmesi'nin ("SözleÅŸme") 2-7. maddeleri açıklanmış ve önemli kararların çevirilerine yer verilmiÅŸti. Kitabın ikinci cildinde de ilk ciltte kullanılan yöntem ve sistematik izlen­miÅŸtir. Her madde hakkında önce açıklayıcı bilgiler verilmiÅŸ, ardından bu madde ile ilgili önemli kararların çevirilerinin konuyla ilgili bölümleri kitaba alınmıştır.

Kitabın ilk cildinde SözleÅŸme'nin 1. maddesi hakkında bir açıklamaya yer veril­memiÅŸti. Ayrıca Ä°nsan Hakları Avrupa Mahkemesi ("Mahkeme") önündeki usul sadece ilk cildinin "GiriÅŸ" bölümünde ana çizgileri ile tanıtılmıştı. Kitabın ikinci cildinde ise, SözleÅŸme'nin 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14. maddeleri ile SözleÅŸmeye Ek Birinci Protokolün ("Birinci Protokol") 1. 2 ve 3. maddeleri incelenmiÅŸtir. Böylece olaÄŸanüstü durumlarda hak ve özgürlüklerin askıya alınma rejimini düzenleyen SözleÅŸme'nin 15. maddesi ve kabuledililebilirlik koÅŸullarını düzenleyen maddeler kitabın kapsamı dışında bırakılmış olmaktadır. SözleÅŸme'nin 15. maddesinin kitabın kapsamı dışında bırakılmasının nedeni, bu düzenlemenin Türk hukuku bakımından güncelliÄŸinin olmamasıdır. Kabuledilebilir-lik koÅŸullarına yer verilmemesinin nedeni ise, Mahkeme tarafından 2011 yılında "Ka-buledilebilirlik Kriterlerini Uygulama Rehberi" adıyla yayınlanan rehberin bu konuda genel çizgileriyle konuyu açıklamak bakımından yeterli olmasıdır. Bu rehber Türkçe'ye çevrilmiÅŸ olup http://www.echr.coe.int/NR/rdonlyres/ADD866FF-37Bl-4613-AB93-8EB526799DCC/0/TUR_Guide_pratique.pdf adresinden eriÅŸmek mümkündür. 2011 yılından bu yana kabuledilebilirlik kriterlerinin uygulanması bakımından yeni ve çok önemli deÄŸiÅŸikliklerin olduÄŸu söylenemez.

1 Mayıs 2013 tarihli Ä°çtüzük DeÄŸiÅŸikliÄŸi

Burada kısaca üzerinde durulabilecek önemli bir yenilik, 1 Mayıs 2013 tarihinde yürürlüÄŸe giren Mahkeme Ä°çtüzüÄŸü deÄŸiÅŸikliÄŸidir. Bu deÄŸiÅŸiklikle, Daire BaÅŸkanlarına Tek Yargıç düzeninde karar alma, baÅŸka bir anlatımla bir ÅŸikâyeti reddetme yetkisi ve­rilmektedir. Nitekim Ä°çtüzüÄŸün 27A § 2a maddesi gereÄŸince, Daire BaÅŸkanları Tek Yar­gıç yetkilerini kullanma imkânına kavuÅŸmuÅŸtur. Bu deÄŸiÅŸiklik, Mahkeme'nin birçok ge­reksiz ÅŸikâyetle zaman kaybetmesini önlemeyi ve ilgili hükümetlere iletilmesi gereken ÅŸikâyetlerin tebliÄŸ usulünü hızlandırmayı amaçlamaktadır. Böylece Daire BaÅŸkanı, ayrın­tılı bir karar almaksızın açıkça reddi gereken bir ÅŸikâyeti kabuledilemez bulabilecektir; buna karşılık, hükümete iletilmesi gereken ÅŸikâyeti çok basit bir usulle taraflara tebliÄŸ edebilecektir. Mahkeme, bu yenilikle çekiÅŸmeli yargılama usulünü baÅŸlatma sürecini hız­landırmayı amaçlamıştır.


DiÄŸer önemli bir deÄŸiÅŸiklik ise, Mahkeme'nin tedbir kararı verme usulünde Daire BaÅŸkan yardımcılarının ya da nöbetçi yargıçların yetkilerinin arttırılmasıdır (Ä°çtüzük, madde 29A § 2 b, madde 39 § 3 ve 4). Ayrıca Daire kararları ile Mahkeme içtihadı ara­sında çeliÅŸmenin olduÄŸu durumda Büyük Daireye baÅŸvurma zorunlu hale getirilmektedir. Nihayet Daireye, tarafların Dairenin bir davayı Büyük Daireye gönderme yönündeki ka­rarına gerekçeli olarak karşı çıkmaları konusunda bir takdir imkânı tanınmaktadır (Ä°çtü­zük, madde 72).



Kabuledilebilirlik hakkında iki önemli karar

Kitabın ilk cildinin yayınlanmasından sonra Mahkeme, Türkiye hakkında iki önemli! karar kabul etmiÅŸtir. Bu kararlardan ilki, Müdür Turgut ve DiÄŸerleri - Türkiye kararıdır | (no.4860/09). Ä°kincisi ise, Hasan Uzun - Türkiye kararıdır (no. 10755/13).


Mahkeme, Müdür Turgut ve DiÄŸerleri - Türkiye kabuledilebilirlik hakkında kararın-1 da, 6384 sayılı Kanun ile dava süreli ve mahkeme kararların geç icrası ya da icra edilme-1 mesi hakkında ÅŸikâyetleri belirli koÅŸullarda incelemekle yetkilendirilen yeni yolu "eriÅŸi-] lebilir" ve eldeki bilgilere göre "yeterli" ve "elveriÅŸli" bir yol olarak deÄŸerlendirmiÅŸtir.

Müdür Turgut ve DiÄŸerleri kararında Mahkeme, 20 Mart 2012 tarihli Ümmühan Kap­lan - Türkiye pilot kararından sonra, yargılama süreleriyle ilgili olarak 23 Eylül 2012 öncesinde Mahkeme'ye yapılmış baÅŸvuruların tazminat ödenmesi suretiyle çözülmesine dair 6384 sayılı Kanunun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildiÄŸini sapta-1 mıştır. Mahkeme, bu davada baÅŸvuru yapıldıktan sonra kurulmuÅŸ olan bu yola baÅŸvurucu­nun baÅŸvurması gerektiÄŸini belirterek bu baÅŸvuruyu "iç hukuk yolları" tüketilmediÄŸi ge­rekçesiyle reddetmiÅŸtir. Mahkeme'ye göre, 6384 sayılı Kanunla kurulan yol, Türkiye'ye karşı açılan yargılama süresiyle ilgili tekrar eden davalara çözüm bulma amacı taşıyan pilot karar usulünün doÄŸrudan ve somut bir sonucudur. Mahkeme, ulusal makamlara bir iç hukuk yolu kurarak, davalı devletin, Bakanlar Komitesi tavsiye kararlarına ve in- J terlaken, Ä°zmir ve Brighton konferanslarının sonuç bildirgelerine uygun olarak, iç hukuk düzeyindeki yapısal bir sorunu çözerek üzerine düÅŸen sorumluluÄŸu yerine getirdiÄŸi deÄŸer- j lendirmesini yapmıştır. Mahkeme'ye göre, 6384 sayılı Kanun, temel olarak, Türkiye'nin) makul sürede yargılama yükümlülüÄŸüne aykırılıkları telafi etmesine ve Mahkeme önün-1 deki baÅŸvurulan azaltmasına ve hatta tamamen sonuçlandırmasına imkân tanıma amacı ı taşımaktadır. Mahkeme, bu kararında henüz bu yolu "etkili" olarak nitelendirmemiÅŸtir; I çünkü bu yol çok yenidir ve uygulamada etkili olduÄŸunu ortaya koyacak veriler mevcut j deÄŸildir. Bu yolun çok yeni olmasına karşın, Mahkeme önündeki bu ÅŸikâyeti içeren baÅŸ­vuruları yeni yola baÅŸvurulmasını saÄŸlamak amacıyla kabuledilemez bulmuÅŸtur.


Hasan Uzun ~ Türkiye kabuledilebilirlik hakkındaki kararında Mahkeme, Anayasa | Mahkemesi'ne bireysel baÅŸvuru yolu konusunu deÄŸerlendirmiÅŸtir. BilindiÄŸi gibi Anayasa' Mahkemesi'ne bireysel baÅŸvuru, 7.5.2010 günlü, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ana­yasasının Bazı Maddelerinde DeÄŸiÅŸiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 12 Eylül 2010 ta­rihinde yapılan referandumla kabul edilmesiyle Türk hukuk sistemine girmiÅŸ yeni bir hak | arama yoludur. Mahkeme, Hasan Uzun ~ Türkiye kararı ile bu hak arama yolunun, ilke' olarak, tüketilmesi gereken bir yol olduÄŸu deÄŸerlendirmesini yapmış ve bu baÅŸvuruyu : iç hukuk yolları tüketilmediÄŸi gerekçesiyle reddetmiÅŸtir. Mahkeme, tıpkı Müdür Turgut ve DiÄŸerleri - Türkiye kararında olduÄŸu gibi, yeni yolu "eriÅŸilebilir" ve eldeki bilgilere | göre "yeterli" ve "elveriÅŸli" bir yol olarak deÄŸerlendirmiÅŸtir. Ancak bu yolun henüz "et­kili" olup olmadığı konusunda bir deÄŸerlendirme yapmanın mümkün olmadığının altım çizmiÅŸtir.