Vedat Kitapçılık
Kargo Gönderim Saatleri;
Hafta İçi Saat 16:00 'ya kadar
Cumartesi Saat 11:00 'e kadar
Kartlarına Taksit
Seçeneklerimiz Vardır!
Banka Hesap Bilgilerimiz
Destek
HATTI
0212
240 12 54
240 12 58
Favori
Listenizde
Ürün Yok!
Sepetinizde
Ürün Yok!
Yeni Çıkan Yayınlar:      Nisan (43)      Mart (140)      Şubat (116)      Ocak (138)

Hukuk ve Ceza Mahkemesi Kararlarının Birbirine Etkisi

Hukuk ve Ceza Mahkemesi Kararlarının Birbirine Etkisi



Sayfa Sayısı
:  
423
Kitap Ölçüleri
:  
16x23 cm
Basım Yılı
:  
2014
ISBN NO
:  
9789754648454

250,00 TL









ÖNSÖZ

 

Hukuk ve ceza yargıları arasında gerek yargılama alanları, gerekse yargı­lama usulleri açısından temel farklılıklar bulunmaktadır. Bununla birlikte bu iki yargı kolunun kesiştiği, birbirlerini etkilediği bazı durumlar da söz konu­su olabilmektedir. Meselâ yaş düzeltme davaları ile sahtecilik davaları hem ceza yargısı, hem de hukuk yargısı açısından hüküm ve sonuç doğurmakta­dırlar. Keza bir fiilin hem ceza hukuku alanında suç teşkil etmesi, hem de medeni hukukta tazminat sorumluluğu doğurması mümkündür. Bu ihtimalde aynı fiil için hem ceza mahkemesi, hem de hukuk mahkemesinde yargılama yapılabilmektedir.

 

Hukuk ve ceza mahkemeleri kararlarının birbirlerine etkisi konusunda gerek mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 53 üncü maddesinde, gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74 üncü maddesinde bazı hususlar öngörülmüştür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74 üncü maddesine göre, hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumluluk­la ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun de­ğerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.

 

Söz konusu hükümde ceza ve hukuk mahkemesi kararlarının birbirine etkisi konusunda bazı hükümler sevkedilmiş olmakla birlikte, konu ile ilgili bütün ihtimaller öngörülebilmiş değildir. Öte yandan uygulamada hukuk mahkemeleri, çoğunlukla gerekli olmadığı halde ceza mahkemesi kararını bekletici mesele yapmaktadırlar. Meselâ hukuk mahkemelerinde senetteki imza inkârı gerekçesiyle görülmekte olan bir menfi tespit davasında, defalar­ca bilirkişi tarafından imza incelemesi yapılmış ve yargılamada son aşamaya gelinmiş olmasına rağmen, ceza mahkemelerinde aynı senetten dolayı açıl­mış bulunan bir sahtecilik davası bekletici mesele yapılabilmektedir.

  Bu yönüyle bakıldığında hukuk mahkemesinin ceza mahkemesi kararını bekletici mesele yapması, doğrudan doğruya Anayasa'nın 141 nci maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 30 uncu maddesinde öngörülen usul ekonomisi ilkesi ile İnsan Haklan Avrupa Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde öngörülen makul süre içinde yargılanma ilkeleriyle de bağlantılı oluğu açık­tır. Zira yukarıda da ifade edildiği üzere bu konudaki yanlış uygulamalar bu ilkelerin de ihlali anlamına gelmektedir.   Bütün bu sebeplerden dolayı doktora tez danışmanı olduğum Dr. Bahattin Araş Bey'in bu konudaki çalışma arzusunu, fazla tereddüt etmeden uygun gördüm. Diğer taraftan ülkemizde son yıllara kadar lisansüstü çalış­maların sadece üniversitede görev yapan öğretim elemanları tarafından ya­pılması, buna karşılık uygulamada görev yapan hukukçulardan ve özellikle hâkim ve savcılardan doktora yapanların sayısının az olmasını öteden beri Türk hukuku açısından önemli bir eksiklik olarak görmekteydim. Bu nedenle yoğun iş yüklerine rağmen bu konuda lisansüstü çalışma, özellikle doktora yapanların desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Nitekim yabancı ülkeler­de, meselâ Almanya'da doktora yapan ve sonrasında mesleki faaliyetlerinin yanında çok değerli bilimsel eser üreten hâkim ve savcıların sayısı oldukça yüksektir.  

Ülkemizde de son yıllarda mesleki faaliyetlerinin yanında lisansüstü ça­lışma yapan ve bilimsel yönden de oldukça değerli eserler üreten hâkim ve savcıların sayısında ciddi bir artış olduğu memnuniyetle gözlenmektedir. Dr. Bahattin Araş da rahatlıkla bu şekilde nitelendirilebilecek hâkimlerimizden birisidir. Gerçekten kendisi doktora çalışmasından önce de mesleki faaliyeti­nin yanında çok değerli bilimsel çalışmaları Türk hukukçularının istifadesine sunma başarısını göstermiştir.

 

Dr. Bahattin Araş yoğun iş yüküne rağmen, yoğun bir mesai sarf ederek, konuyu oldukça ayrıntılı ve titiz bir şekilde ele alarak başarılı bir çalışma ortaya koymuştur. Kendisinin ayrıca tezi ile ilgili olarak uzun bir süre ABD'de çalışma yapma imkânı elde etmesi, tezin yabancı kaynak açısından da zenginleşmesi imkânını sağlamıştır. Türk hukukunda yazılan monografık çalışmalarda genellikle Alman ve İsviçre hukukları dikkate alınmasına kar­şın, Dr. Aras'ın Türk hukuk çevreleri tarafından yeteri kadar bilinmeyen ABD hukukundan istifade etmesinin tezine ayrı bir zenginlik kazandırmıştır.

 

Dr. Bahattin Arası, yoğun mesleki faaliyetlerine rağmen yapmış olduğu titiz ve başarılı çalışmasından dolayı tebrik ediyor, eserin Türk hukuku için faydalı olmasını diliyorum.

 

Prof. Dr. İbrahim ERCAN

Selçuk Üniversitesi Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku A.B.D.

 


TEŞEKKÜR

 

Hukuk ve ceza mahkemesi kararlarının birbirine olan etkisi ve bu etkile­şim sürecinde ortaya çıkan sorunların tespiti ile öğretideki görüşler esas alı­narak bu sorunların çözümü konusunda yapılması gerekenlerin temel olarak ele alındığı bu çalışmada;

 

Doktora eğitimine başladığım andan itibaren benden hiçbir yardımı esir­gemeyen, teşvik ve önerileri ile bu çalışmanın tamamlanmasında çok önemli katkıları olan değerli hocam ve danışmanım Prof. Dr. İbrahim ERCAN'a,

  Aynı şekilde tez yazım aşamasında beni en iyi şekilde yönlendiren ve ça­lışmanın amacına ulaşması için çok kıymetli tavsiyelerde bulunan değerli hocalarım Prof. Dr. Ömer ULUKAPI, Prof. Dr. Ramazan YILDIRIM, Prof. Dr. Ahmet Caner YENİDÜNYA ve Yrd. Doç. Dr. Mustafa ARIKAN'a,   Doktora çalışmam süresince benden desteğini ve yardımı esirgemeyen biricik eşime Meltem'e  

Teşekkürlerimi sunmayı borç bilirim.

 

Dr. Bahattin ARAŞ

Mayıs 2014-Ankara