GEZİ PARKI OLAYLARI - İnsan Hakları Hukuku ve Siyasi Söylem Işığında Bir İnceleme
GEZİ PARKI OLAYLARI - İnsan Hakları Hukuku ve Siyasi Söylem Işığında Bir İnceleme
Hazırlanıyor
Sunuş
Gezi Parkı Olayları: İnsan Hakları Hukuku ve Siyasi Söylem Işığında Bir İnceleme başlıklı bu rapor, başlıktan da anlaşılacağı üzere, bu yıl Mayıs ve Haziran aylarında meydana gelen ve kısaca "Gezi Parkı Olayları" şeklinde anılan toplumsal olaylar ile ilgilidir.
"Gezi Parkı Olayları", kapsadığı konular ve ilişki biçimleri dikkate alınarak, bugünün Türkiyesi ve bugünün dünyası bakımından da anlamı olan bir tartışmayı doğurabilecek, çok geniş bir alanı kapsadı. Bu nedenle, farklı disiplinlerin bilgi dağarcığı ve araştırma yöntemlerinden yararlanarak farklı incelemelere konu olması, bu toplumsal olgunun anlaşılması, tartışılması ve isabetle değerlendirilebilmesi bakımından önem taşıyor. Böyle bir çabanın başka bir açıdan da kıymetli olduğunu düşünüyorum. Zira bu sayede, sadece "Ne?" sorusunu değil "Nasıl?" sorusunu da sormak ve cevaplarını arayıp tartışma olanağı doğabilecektir. Bunun, açık bir toplum olma bakımından öncelikli bir değeri var.
Bu rapor, yukarda temas ettiğim çerçevede, bu kapsamlı konunun tüm cephelerini kavrayan bir inceleme değildir. Ve başlıkta vurgulanan sınırlar dâhilinde, "Gezi Parkı" olgusunu iki ana başlık altında ele almaktadır: İnsan hakları hukuku ve siyasilerin söylemi. Diğer bir ifadeyle, "Nasıl?" sorusunu bu iki başlık altında sormayı ve cevaplarını tartışmayı hedefliyor.
İnsan hakları hukuku bağlamında, Türkiye'nin hukuken tarafı olduğu (dolayısıyla hukuki bir yükümlülük altında bulunduğu) uluslararası insan hakları rejimleri ışığında tanınan, korunan ve riayeti gerektiren haklar ve öz-gürlükler merceğinden Gezi Parkı Olayları'nın seyri sırasında ortaya çıkan vakalar değerlendirilmiştir. Bu hukuki değerlendirmeler, olayların seyriyle varlık bulan olgusal gerçekler gözetilerek belirlenmiş bir eksende ve uluslararası insan hakları standartları ışığında bir sistematik içinde kaleme alınmıştır. Raporda ele alınan vaka temelli bilgiler açık haber kaynaklarından derlenmiştir. Daha az sayıda olmakla birlikte, bazı vakalarla ilgili olarak, mesleki ve uzmanlık gerektiren bir bağlamda bilgi almak ya da görgü tanıklığından yararlanmak şeklinde bir yola da başvurulmuştur.
İnsan hakları hukuku ile ilgili ilk bölümde yapılan her hukuki değerlendirmenin sonunda, bir "değerlendirme ve tavsiyeler" başlıklı paragrafa yer verilmiştir. Bu sayede, uluslararası insan hakları hukukunda, özellikle izleme faaliyetleri bağlamında uygulanan ve hukuki olduğu kadar karar alıcılara ve uygulamacılara yönelik pratik bir önemi olan bu biçimsel yaklaşım raporda da benimsenmiştir.
Raporun ikinci ana başlığı "Siyasetçilerin ve Üst Düzey Kamu Yetkililerinin Söylemi" bağlamında Gezi Parkı Olayları'na odaklanmıştır. Böylece, ilk bölümde, insan hakları hukuku standartları ışığında değerlendirilen olgusal gerçeklerin bu defa farklı siyasi ve idari aktörlerce nasıl birkarşılandığı teması ön plandadır. Dolayısıyla, her iki başlık altında yapılan değerlendirmelerin aslında bir bütünün iki temel cephesini ortaya koyduğu düşünülebilir.
Gezi Parkı olgusunun bir olaylar örgüsü biçiminde geliştiğiniirinci bölümden önce, hem Taksim Meydanı yayalaştırma projesi ve eski Taksim Topçu Kışlası'nın yeniden inşasına ilişkin idari ve yargısal süreç hem de genel olarak baş gösteren olaylar örgüsü birlikte, kronolojik bir eksende sergilenmiştir. Aynı çerçevede, bu süreçte idare ve yargı önünde atılan adımlar ve geliş-meleritemel belgelerin kopyaları ise, raporun sonundaki Ekler başlığı altında sunulmuştur.
Bu rapor, adları bu yayının iç kapak sayfasında görülen, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi mensubu araştırmacılarca gerçekleştirildi. Temmuz ayı içinde başlayan çalışmalar Ekim ayı içinde tamamlandı. Ve kendisi de bu ekibe dâhil olmakla birlikte, raporun yayıma hazırlık çalışması ve redaksiyonu Yrd. Doç. Dr. İdil Işıl Gül tarafından gerçekleştirildi. Tüm araştırma ekibine ve Dr. Gül'e titiz ve özenli çalışmaları ve bu dönem zarfında, tatil zamanlarını da bu çalışmaya hasretme konusundaki azimleri için şükranlarımı sunuyorum.
Bu çalışma boyunca, Üniversitemiz mensubu olmayan fakat mesleki bilgi ve deneyim veya görgü tanıklığı nedeniyle kendilerinin bilgisine başvu-rulan avukatlar Birsen Atakan, Özlem Ayata, Kaan Bayülken, Volkan Gülte-kin, Gülhan Kaya, Ayşe Ilgıt Ucum ve Yeşinil Yeşilyurt'a da, bu katkıları için teşekkür etmeyi, tüm araştırma ekibi adına bir borç telakki ediyorum.
Bu çalışmanın Ekler kısmında sunulan belgelerin temini konusunda özenli bir destek sunan Yüksek Mimar Derya Karadağ da, tüm araştırma ekibinin teşekkürlerini hak ediyor.
Ve son olarak, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Fahri Aral ve editör Cem Tüzün'e, bu araştırmanın gün yüzüne çıkması için gösterdikleri titiz mesai ve işbirliği için tüm araştırma ekibi adına şükranlarımı sunuyorum.
Prof. Dr. Turgut Tarhanli
Müdür, İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi
istanbul Bilgi Üniversitesi